• Giriş
  • Video
  • Notlar

Notlar

6:1-8:39 Rom.3:21-4:25 arası ayetlerde Tanrı’nın insanın kurtuluş unu ve aklanmasını nasıl sağladığı, bu ayetlerde ise kutsallaşma öğretisi (imanlının Mesih’te olgunluğa erişme süreci) açıklanır. Konu üç bölümde ele alınır: (1) 6. bölümde günahın hâkimiyetinden kurtuluş; (2) 7. bölümde Kutsal Yasa’nın mahkûmiyetinden kurtuluş ve (3) 8. bölümde Kutsal Ruh’un gücüyle yaşamak. Rom.5:1-8:39 ayetleri bir bütün oluşturur ; kurtuluşun güvence altında ve eksiksiz olduğunu açıklar.
6:1 Lütuf çoğalsın diye günah işlemeye devam mı edelim? Bu soru Rom.5:20’deki sözlerle bağlantılıdır.
6:2 Kişi Mesih’e iman etmeden önce günahın kölesidir, iman ettikten sonra günahın esaretinden kurtulur. İmanlı biri, hayatında artık günahın, Yasa’nın ve ölümün egemenliği söz konusu olmadığı için (Rom.6:6,Rom.6:14-23) efendisinin (İsa Mesih, Rom.7:1-5; Kutsal Ruh, Gal.5:13-26) izinden gitmeye karar verebilir. Ancak bu, imanlının günah işleme olasılığı olmadığı anlamına gelmez (bkz. 1Yu.1:5-2:6). Yeni Antlaşma’daki buyruklar imanlıya doğru olanın ne olduğunu gösterir, ama imanlının kendini imanla RAB’be günbegün teslim etmesi (1Yu.6:12-14; 1Yu.12:1-2) ve Kutsal Ruh’un meyvelerini üretmek için dua etmesi gerekir (Gal.5:22-25).
6:3-4 Kiliselerin kurulduğu ilk dönemlerde iman etmek ile vaftiz olmak tek bir olay olarak kabul edilirdi (bkz. Elç.2:38 ve ilgili not ; Elç.8:12-13; Elç.9:18; Elç.10:37-38; Elç.16:15). İman olmadan yapılan vaftiz töreni boştur, anlamsızdır ve kişiyi Tanrı’ya yaklaştıramaz; geçerli bir vaftiz, kişinin Mesih’le tamamen ve yalnızca iman yoluyla özdeşleşmesini çarpıcı biçimde tasvir eder (bkz. Makale: Vaftiz, s. 1591). Bazı yorumculara göre burada söz edilen vaftiz suyla vaftiz değil, imanlıyı Mesih’in ölümü ve dirilişi ile özdeşleştiren Kutsal Ruh vaftizidir (krş. 1Ko.12:13).
6:3-17 Bu bölümün anahtar fiilleri, “bilmek” (Rom.6:3, 6,9’da), “saymak” (Rom.6:11), “sunmak” (Rom.1:13’te iki defa) ve “teslim etmek, bağlanmak”tır (Rom.1:16-17). Burada anlatılmak istenen, Mesih’le özdeşleşen imanlının, bildirilenlerin (kurtuluş müjdesinin) doğru olduğunu kabul edip bunların ışığında yaşaması gerektiğidir.
6:4 Baba’nın yüceliği sayesinde Grekçesi’nden “Tanrı’nın gücü ile” diye de çevrilebilir. Tanrı’ya ait her sıfat O’nun yüceliğinin birer açıklamasıdır. Böylece doğruluğu gibi gücü de O’nun yüceliğinin bir göstergesidir (bkz. Rom.3:23 ve ilgili not). Yücelik ve güç, Kutsal Kitap’ta birbiriyle yakından ilişkilidir (bkz. Mez.145:11; Kol.1:11; 1Pe.4:11; Va.1:4-6; Va.4:9-11; Va.5:12-13; Va.7:12; Va.19:1). yeni bir yaşam sürmek Bkz. Rom.6:8-10. vaftiz yoluyla O’nunla birlikte ölüme gömüldük Bkz. Rom.6:5-7.
6:6 günahlı varlığımızın... eski yaradılışımızın Bu iki ifade bireyin sadece bir yönünün değil, İsa Mesih’e iman etmeden önceki tüm varlığının tanımıdır (bkz. Rom.6:7’ye ait not).
6:7 ölmüş İsa Mesih’e iman eden kişi artık günahın egemen gücü altında yaşamamaktadır (bkz. Rom.1:2 ve ilgili not). günahtan özgür kılınmıştır Mesih imanlısı değilken günahın denetiminde olan biri iman ettikten sonra tamamen günahsız hale gelmez, ancak Kutsal Ruh’un ondaki varlığı ve gücü sayesinde artık günah işlemeye tutsak değildir.
6:8 İsa Mesih’in öldükten sonra dirilmesi gibi, O’na iman eden kişi de bu dünyada yeni bir yaşama kavuşmak üzere ruhsal anlamda dirilmiştir. Ruhsal diriliş, yeniden doğuş anlamına gelir ve bu anlamda bu diriliş kişi iman ettiğinde gerçekleşmiştir (bkz. Ef.1:18-20; Tit.3:3-6); imanlının gelecekte bedensel olarak dirileceği de aynı nedenlerden dolayı güvence altındadır (bkz. 1Ko.15. bölüm; Bilgi Kutusu: Diriliş, s. 1704).
6:10 günaha karşılık ilk ve son ölüm İsa Mesih günahkârların yararı için günahın mahkûmiyetine (ölüme) boyun eğmiş (Rom.5:21), böylelikle ölümü ve dirilişi aracılığıyla günahın insan üstündeki ölüm hükmünü kaldırmıştır (bkz. Bilgi Kutusu: Ölüm, s.1660).
6:11 kendinizi... diri sayın İmanlı bildiklerinin (Rom.6:6) gerçek olduğunu ve bu gerçeklerin kendi kimliğini belirlediğini imanla kabul etmelidir. Mesih’in ölümü ve dirilişiyle özdeşleşmek, hem ruhsal açıdan (Rom.8:1-17; Kol.2:20-3:16) hem de hizmet açısından (2Ko.4:7-15) son derece önemlidir. Mesih İsa’da İmanlılar Mesih’le birlikte öldükleri ve O’nunla birlikte dirildikleri (Mesih’le özdeşleştikleri) için Mesih İsa’ya aittirler (bkz. Ef.1:1’e ait not).
6:12-13 İmanlı, günahın getirdiği mahkûmiyetten Mesih’in ölüm ve dirilişi sayesinde kurtulmuştur, ancak günahın kendisine egemen olmasına fırsat vermeyip Tanrı için yaşayan biri olmayı sürdürmekle yükümlüdür.

Videolar

Romalılar Girişi

Genel Bakış: Elçi Pavlus bu mektubu Yeruşalim'e yaptığı bir yolculuk sırasında yazmıştır. Toplanan bağışları oradaki yoksul inanlılara iletmekle görevlendirilmişti (15:25-27). Bu da İ.S. 57-59 yılları arasında, Müjde'yi yaymak için çıktığı üçüncü yolculuğun sonlarında olabilir. Büyük olasılıkla Korint'ten yazmaktadır (Elç.20:1-3). Bundan sonra Yeruşalim'e, Yeruşalim'den de İspanya'ya gitmeyi, yol üzerinde de Roma'ya uğramayı tasarlar (1:9-15; 15:22-32). Daha önce Roma'da Müjde'yi yaymış değildi, ama oradaki inanlıların birçoğunu tanıyordu (16:3-16). Yaydığı Müjde'yi, Tanrı'nın kendisini duyurmaya çağırdığı bildiriyi1 bu mektupta açıklamaktadır. 1:16-17 ayetlerinde şöyle diyor: Müjde'den utanmıyorum. Müjde iman eden herkesin... kurtuluşu için Tanrı gücüdür. Tanrı'nın insanı akladığı, Müjde'de açıklanır. Aklanma yalnız imanla olur. Yazılmış olduğu gibi, `İmanla aklanan yaşayacaktır.'»

Mektubun İçeriği: Mektubun ilk önemli konusu, Tanrı'nın gazabına ve yargısına yol açan insan günahıdır2. Pavlus bunu belirttikten sonra insanın bu kötü durumu için Tanrı'nın sunduğu çareyi açıklıyor. Tanrı insanları, İsa Mesih'e iman ettikleri için aklar, Musa'nın Yasası'na uydukları için değil3. Kutsal Yasa'nın gereklerini hiç kimse tümüyle yerine getiremez. Zaten Kutsal Yasa'nın amacı da başkadır. Yasa günahı tanımlar ve ciddiyetini vurgular. Dahası, Pavlus 6:1-23 ayetlerinde, Mesih'e ait olanların yalnız geçmişlerinden ötürü bağışlanmakla kalmadıklarını, günahtan da özgür kılındıklarını açıklar. Pavlus'un dediği gibi, «Günah size egemen olmayacaktır» (6:14). İnananlar Kutsal Ruh'un yönetiminde yaşadıkça Tanrı'nın istediği gibi yaşamış olacaklardır (8:1-14). Gerçekte Tanrı'nın amacı bunun da ötesine geçiyor (8:14-39): «Tanrı önceden bildiği kişileri Oğlu'nun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi. Öyle ki, Oğul birçok kardeş arasında ilk doğan olsun» (8:29).

Yahudi kökenli olan inanlılar topluluğu her ulustan geleni kabul etmeye başladığı bir sırada Pavlus Tanrı'nın Yahudiler'e ilişkin amacını irdelemeye başlar4. Öyle anlaşılıyor ki, Roma'daki kilise hem Yahudi5 hem de öteki uluslardan6 gelen üyelerden oluşuyordu. Et yiyip yememek, belirli günleri kutlayıp kutlamamak (14:1-6) konusundaki tartışmalar da buna bir ipucu sayılabilir. Pavlus, Müjde'yi öteki uluslara duyurmaya çağrılmıştı, ama kendi halkı için de büyük kaygıları vardı7. Bir başka kaygısı daha vardı, bu da öteki uluslardan olan inanlıların Yahudiler'e neler borçlu olduklarını bilmelerini istemesiydi8.

Pavlus mektubun son bölümlerinde (12:1-15:13) uygulamaya ilişkin öğütleri peş peşe sıralıyor.

Ana Hatlar:

1:1-17 Giriş ve ana konu
1:18-3:20 İnsanın günahı
3:21-5:21 Tanrı, Mesih'e iman edenleri aklar
6:1-8:39 Artık günah size egemen olmayacaktır: Ruh'a bağlı yeni yaşam
9:1-11:36 Tanrı'nın İsrail için tasarladıkları
12:1-15:13 Yaşayan kurbanlar: Doğru davranmaya ilişkin öğütler
15:14-16:27 Pavlus'un tasarladığı ziyaret ve son selamlar

Kaynak Ayetler: Bkz. s. 25

  • Ayetler
  • Notlar
  • Video
  • Giriş