"İşte, ne mutlu Tanrı'nın eğittiği insana! Bu yüzden Her Şeye Gücü Yeten'in yola getirişini küçümseme.

Bir bulutun dağılıp gitmesi gibi, Ölüler diyarına inen bir daha çıkmaz.

"Bu yüzden sessiz kalmayacak, İçimdeki sıkıntıyı dile getireceğim; Canımın acısıyla yakınacağım.

Temiz ve doğruysan, O şimdi bile senin için kolları sıvayıp Seni hak ettiğin yere geri getirecektir.

Onlar sana anlatıp öğretmeyecek, İçlerindeki sözleri dile getirmeyecek mi?

Soyguncuların çadırlarında rahatlık var, Tanrı'yı gazaba getirenler güvenlik içinde, Tanrı'ya değil, kendi bileklerine güveniyorlar.

Umut benimle ölüler diyarına mı inecek? Toprağa birlikte mi gireceğiz?"

Ömürlerini bolluk içinde geçirir, Esenlik içinde ölüler diyarına inerler.

O'na dua edersin, dinler seni, Adaklarını yerine getirirsin.

Davamı önünde dile getirir, Kanıtlarımı art arda sıralardım.

Haklı kişi davasını oraya, O'nun önüne getirebilirdi, Ben de yargılanmaktan sonsuza dek kurtulurdum.

Benimle ilgili kararını yerine getirir, Daha nice tasarısı vardır.

Ona lütfeder de, 'Onu ölüm çukuruna inmekten kurtar, Ben fidyeyi buldum' derse,

Canımı çukura inmekten O kurtardı, Işığı görmek için yaşayacağım.'

Çünkü, 'Tanrı'yı hoşnut etmeye çalışmak İnsana yarar getirmez' diyor.

Çünkü O herkese yaptığının karşılığını öder, Hak ettiğini başına getirir.

Hayvanlar kovuklarına girer, İnlerinde otururlar.

İnlerine sindikleri, Çalılıkta pusuya yattıkları zaman?

Ekinini getireceğine, Buğdayını harman yerinde toplayacağına güvenir misin?

"Her Şeye Gücü Yeten'le çatışan O'nu yola getirebilir mi? Tanrı'yı suçlayan yanıtlasın."

Tepeler ürünlerini ona getirir, Bütün yabanıl hayvanlar yanında oynaşır.

Bütün erkek ve kız kardeşleri, eski tanıdıklarının hepsi Eyüp'ün yanına gelip evinde onunla birlikte yemek yediler. Acısını paylaşıp RAB'bin başına getirmiş olduğu felaketlerden ötürü onu avuttular. Her biri ona bir parça gümüş, bir de altın halka verdi.