Yeşaya 14:12-14

12 Ey parlak yıldız[a], seherin oğlu,
Göklerden nasıl da düştün!
Ey ulusları ezip geçen,
Nasıl da yere yıkıldın!
13 İçinden, “Göklere çıkacağım” dedin,
“Tahtımı Tanrı'nın yıldızlarından daha yükseğe koyacağım;
İlahların toplandığı dağda,
Safon'un doruğunda oturacağım.
14Bulutların üstüne çıkacak,
Kendimi Yüceler Yücesi'yle eşit kılacağım.”
  • Giriş
  • Video
  • Notlar

Notlar

13:1-23:18 Öbür uluslara yönelik peygamberlikler (ayrıca bkz. Yer.46-51. bölümler; Hez.25-32. bölümler;Amo.1-2. bölümler; Sef.2:4-15 ve ilgili notlar). Tanrı’nın kendi halkını yargılaması, putperest ulusları cezasız bırakacağı anlamına gelmez (bkz. Yer.25:29). Tanrı’nın öbür uluslara vereceği cezalar halkına sağlayacağı kurtuluşun bir parçasıdır (bkz. örn. Yer.10:12). Bu yüzden İsrailliler’in, Tanrı’nın yargılamak üzere olduğu bu uluslara güvenmemesi ve onlardan korkmaması gerekiyordu.
13:1-14:27 Bu peygamberlik sözleri Babil Krallığı’yla değil, Asur Krallığı döneminde kent olan Babil’le ilgilidir. Bu yüzden peygamberlik gerçekteAsur Krallığı’na karşıdır ve Babil bu bağlamdaAsur’un en önemli kentidir. İÖ 729’dan itibarenAsur kralları, ayrıca “Babil kralı” unvanını da taşımaya başladılar.
14:3-21 Babil Kralı kendisini ne kadar yüce ve ilâhi güce sahip görürse görsün (bkz. Yşa.14:12-14), tüm dünya önderleri gibi o da ölecektir.
14:12-15 Bazı yorumcular Peygamber Yeşaya’nın burada Şeytan’ın düşüşünü tanımladığını, bazıları ise, Babil Kralı’nın kibrini ve cezalandırılışını anlattığını savunur (bkz. Va.13:4; Va.17:3; krş. Sur Kralı’nın tanımı, Hez.28. bölüm).
14:12 parlak yıldız ‘Hilal’ anlamına da gelebilir. Gerçek parlak sabah yıldızı İsa’dır (bkz. Va.22:16 ; ayrıca bkz. 2Pe.1:19; krş. Say.24:17 ve ilgili not).
14:13 Safon’un Suriye’nin kuzeyinde yer alan Kasios Dağı. Kenanlılar bu dağı ilâhların buluştukları ve yaşadıkları yer olarak görüyordu (bkz. Mez.48:2 ve ilgili not; krş. Mez.82:1). doruğunda Bu kibirli kişi “Yüceler Yücesi’ne eşit” olmayı arzulasa da (Yşa.14:14) ölüm çukurunun “dibine” (Yşa.14:15; İbranice’de “doruk” ve “dip” sözcüğü aynıdır) inmeye mahkûmdur.

Videolar

Yeşaya Girişi

Yeşaya İbranice'de "Rab kurtarır" anlamına gelir. Kitabın adı olan bu ifade bir bakıma kitabın özetidir. Peygamber Yeşaya İ.Ö. 8. yüzyılın ikinci yarısında Yeruşalim'de yaşadı. Kitap üç ana bölüme ayrılabilir:

1. 1-39 arasındaki bölümler güneydeki Yahuda krallığının güçlü komşusu Asur tarafından tehdit edildiği dönemi anlatıyor. Yeşaya, Yahuda'ya yönelen gerçek tehdidin Asur'un yenilmez gücü değil, halkın günahı, Tanrı'ya başkaldırmaları ve Yahuda halkının Tanrı'ya güvensizlikleri olduğunu gördü. Peygamber çarpıcı söz ve davranışlarla Yahuda halkını doğruluğa ve adalete çağırmaktadır. Onları uyarır, Tanrı'ya kulak vermekte gecikirlerse, felaketlerin yakalarını bırakmayacağını söyler. Yeşaya, dünya çapında barışın sağlanacağı dönemi ve Davut'un soyundan gelecek olan örnek kralın gelişini de önceden bildirdi.
2. 40-55 arasındaki bölümler değişen tarihsel durumu yansıtır. Asurlular'dan sonra bölgede egemen güç haline gelen Babilliler İ.Ö. 586'da Yeruşalim'i ele geçirir ve halkını Babil'e sürgün eder. Peygamber, Tanrı'nın kendi halkını özgür kılıp Yeruşalim'e geri götüreceğini ve yeni bir yaşama kavuşturacağını müjdeler. Bu bölümlerde öne çıkan konu, Tanrı'nın tarihi yönlendiren Egemen Rab olduğu, halkının aracılığıyla öteki ulusları da bereketleyen tasarıları olduğudur.
3. 56-66 arasındaki bölümler sürgünden Yeruşalim'e dönenlere ve Tanrı'nın halkına verdiği sözleri yerine getireceğine dair güvence bekleyenlere sesleniyor. Ayrıca doğruluk, adalet, Şabat Günü'ne uyulması ve dua konusunda kaygılar dile getiriliyor. Özet olarak kitap Tanrı'nın mutlak büyüklüğünü, üstünlüğünü vurguluyor. Bütün öbür ilahlar Rab'bin önünde sadece cansız putlar.

Ana Hatlar:

1:1-12:6 Uyarılar, vaatler
13:1-23:18 Ulusların cezalandırılması
24:1-27:13 Tanrı'nın dünyayı yargılaması
28:1-35:10 Yeni uyarılar ve vaatler
36:1-39:8 Yahuda Kralı Hizkiya ve Asurlular
40:1-55:13 Vaat ve umut bildirileri
56:1-66:24 Son uyarılar ve vaatler
  • Ayetler
  • Notlar
  • Video
  • Giriş