Notlar
19:3-24:18 Bkz. Bilgi Kutusu:Antlaşma, s.25. Tanrı’nın Sina Dağı’nda halkıyla yaptığı antlaşma. Bu antlaşma, Ortadoğu’nun İÖ ikinci bin yıldan kalma hükümdar ile tebaası arasındaki antlaşmalara benzer. Antlaşmaya göre Tanrı, kendisine ve antlaşmanın yükümlülüklerine sadık kalmaları halinde İsrailliler’in Hükümdarı ve Koruyucusu olmaya ant içer. Bu antlaşma sonradan birkaç kez yenilenir (bkz. örn. 35. bölüm; Yasa’nın Tekrarı; Yşu.24. bölüm; ayrıca bkz.
Yer.31:32’ye ait not).
20:2 Seni... çıkaran Tanrın RAB benim On Buyruk, o dönemin kraliyet antlaşmalarının yapısını yansıtır (bkz.
Yar.15:7’ye ait not): (1) Kralın kendini tanıttığı bir giriş vardır ve (2) halkına gösterdiği merhameti hatırlatan tarihsel bir önsözün (
Yar.19:4) ardından, (3) uyulması gereken antlaşma koşulları sıralanır (bkz.
Yas.5:1-3,
Yas.5:7-21). RAB burada resmen İsrail’in kralı olduğunu ilan eder. RAB’bin antlaşma yaptığı halk olan İsrailliler’in, RAB’bin merhameti için şükredip tam bir bağlılık ve itaatle mutlak yetkisine saygı göstermesi ve kendilerini her zaman kayıracağına güvenmesi gerekir.
20:3 İster somut ister hayal ürünü olsun, hiçbir şey Tanrı halkının yüreğinde ve yaşamında tek gerçek Tanrı’ya rakip olmamalıdır. RAB, bir tanrılar topluluğunun başı değildir. Birçok tanrı içinde en iyisi olmadığı gibi, eski Ortadoğu inançlarının tersine, benzeri de yoktur.
20:4 herhangi bir canlıya benzer put Başka ilahlara tapılmaması gerektiğinden (bkz.
Çık.20:5), onları temsil eden putlar yapmak da yasaktır (bkz.
Yas.4:19,
Yas.4:23-28; krş.
Yu.4:23-24;
Yu.4:24’e ait not). Tanrı zaman zaman kendini insana çeşitli şekillerde belli ettiği halde, insan Tanrı’yı tüm görkemiyle göremez; O’nu doğru temsil edebilecek hiçbir şekil olamayacağından, O’nu belli bir şekille tasvir etmeye çalışmak da günahtır (bkz.
Yas.4:12,
Yas.4:15-18).Ayrıca putlar insanın denetiminde olan nesneler olduğundan, RAB’bi putlarla tasvir etmeye çalışmak O’nun kontrol edilebileceği yanılgısına yol açabilir.
20:5 kıskanç bir Tanrı’yım “Kıskançlık” kavramı RAB için kullanıldığında genellikle, RAB’bin İsrail’le yaptığı antlaşmayla (evlilik ilişkisine benzer), özel olarak İsrail’e sahip olma hakkıyla ve İsrail’in sevgisini ve bağlılığını talep etmesiyle bağlantılıdır. Kıskançlık (aynı İbranice sözcük “gayret” diye de çevrilebilir), sevgi ifadesinin bir parçasıdır. Tanrı’nın “kıskançlığı”, (1) kendisine yönelik tam bir adanmışlık bekler (bkz.
Çık.34:14;
Yas.32:16,
Yas.32:21;
Mez.78:58;
1Ko.10:22;
Yak.4:5), (2) kendisine karşı çıkan herkesi yargılar (bkz.
Yas.29:20;
Hez.5:13;
Hez.16:38;
Hez.36:5;
Nah.1:2-6;
Sef.1:18;
Sef.3:8) ve (3) halkını haklı çıkarır (bkz.
2Kr.19:31;
Yşa.9:7;
Hez.39:25;
Yoe.2:18; Zek.
Yoe.1:14;
Yoe.8:2,
Yoe.8:3).
Benden nefret edenin... üçüncü, dördüncü kuşaktan İsrailliler’in Tanrı’nın antlaşmasını bozması ve kralları RAB’be sırt çevirmesi, kendilerine ve ev halkına yıkım getirecektir (bkz. örn.
Say.16:31-34;
Yşu.7:24 ve ilgili not). “Ev halkı”, genelde üç veya dört kuşağı kapsar (bkz.
Mez.109:12’ye ait not).
nefret Antlaşma dili (RAB’bin halkıyla yaptığı antlaşmada kullandığı ifadelerin taşıdığı anlam) açısından “nefret” ve “sevgi” (
Çık.20:6) kavramları, RAB’bi reddetmeyi veya O’na sadık olmayı ifade eder.
20:6 beni seven, buyruklarıma uyan Bkz.
Yu.14:15;
1Yu.5:3. Antlaşmaya göre, yüce krala karşı olan sevgi borcu, itaat eden hizmetkar olmakla gösterilen güven demektir.
binlerce kuşağa Bkz.
1Ta.16:15,
1Ta.16:16;
Mez.105:8-9.
kuşağa İbranice’den, “kişiye” diye de çevrilebilir.
20:7 RAB’bin adını boş yere ağzına almayacaksın Tanrı’yı, karakteriyle ve istemiyle bağdaşmayan niyetlerle ilişkilendirmek yasaklanmıştır (örneğin, tanıklık sırasında RAB’bin adıyla yalan yere ant içmek, bkz.
Lev.19:12; ayrıca bkz.
Yer.7:9). İsa Mesih bu konuyu
Mat.5:33-37’de irdeler. Tanrı’nın adını kullanarak büyüler yapma ve lanet okuma da örnekler arasındadır. İbraniler bu yasaya farklı bir anlam da katarak, Kutsal Yazılar’ı sesli okurken “Yahve” yazan yerleri “Adonay” diye okurlar.
20:10 O gün... hiçbir iş yapmayacaksınız Bunun gerekçesi olarak iki neden gösterilir: (1) Biri bu ayettedir, yani yaratılışla bağlantılıdır. Tanrı yaratılışın ardından yedinci gün dinlendiğini bildirir (
Çık.20:11); Tanrı’ya hizmet eden İsrailliler’in de bunu örnek almaları gerekir. (2) Öbürü ise Yasa’nın Tekrarı’ndadır, yani kurtuluşla bağlantılıdır. Tıpkı Tanrı’nın halkını Mısır’daki kölelik yükünden kurtarması gibi, İsrailliler de o gün çalışmayarak ve başkasını çalıştırmayarak kendi kölelerinin dinlemesini sağlamalıdır (bkz.
Yas.5:14-15). Böylece Şabat Günü, Tanrı’yla İsrailliler arasında Sina Dağı’nda yapılan antlaşmanın bir “belirtisi” olur (bkz.
Çık.31:12-17; ayrıca bkz.
Yar.9:12’ye ait not). Bu günle ilgili kuralı bozmak, fiziksel ihtiyaçlarının Tanrı tarafından karşılanabileceğine inanmamak demektir, bu da bir tür putperestliktir. Topluca tapınma, İsa Mesih’in gelişinden sonraki dönemde cumartesileri değil, Mesih’in dirildiği gün olan pazar günleri yapılmaya başlanmıştır, çünkü Şabat’ın asıl önemi ancak Mesih’in ölümü, dirilişi ve yüceltilmesi aracılığıyla yerine gelir. Mesih’in kurtarış sağlayan bu eylemleri Yeni Antlaşma’da Rab’bin Sofrası’yla anılır. Hıristiyanlar, İS birinci yüzyıldan beri pazar gününü “Rab’bin günü” olarak adlandırırlar (
Va.1:10).
20:12 Yetki sahibi olanlara saygı göstermek, sosyal istikrarın korunması bakımından gereklidir. Bu buyruk, hem çocuklara hem de yaşlı anne babalarıyla ilgilenmesi gereken yetişkinlere yöneliktir.
saygı göster Bkz.
Lev.19:3. ‘Değer ver, ilgilen ve itaat et’ anlamını taşır (bkz.
Yas.21:18-21; krş.
Ef.6:1).
ömrün uzun olsun Bkz.
Yas.6:2’ye ait not.
20:13 Bkz.
Mat.5:21-26.
öldürmeyeceksin İbranice fiil, genelde önceden tasarlanmış ve kasten işlenen cinayete karşılık gelir.
20:14 Bkz.
Mat.5:27-30.
Zina Kişinin eşine karşı işlediği günah olmasının yanı sıra (krş.
İbr.13:4), Tanrı halkının Tanrı’nın buyruklarına uymaması, sadık kalmaması da ruhsal zina olarak tanımlanır (
Yar.39:9; ayrıca bkz. Bilgi Kutusu: Ruhsal Zina, s.1255).
20:15 Çalmayacaksın Çalmak, Tanrı’nın başkalarına emanet ettiğini onlardan mahrum etmek demektir (bkz.
Çık.22:1-15 ve ilgili notlar).
20:16 yalan yere tanıklık Başkasının itibarını zedelemek ve haklarını gasp etmektir (bkz.
Mez.24:4;
Özd.6:19;
Yer.5:2 ve ilgili notlar). Yalancılık sadece kişisel bir günah değil, toplumu çürüten bir kötülüktür.
20:18-21 Tarihsel sıranın olayların aktarıldığı sıradan farklı olduğu görülür; çünkü
Çık.20:18’de anlatılanlar büyük olasılıkla
Çık.19:25’in devamıdır. Kutsal Kitap yazarları, çeşitli edebi nedenlerden ötürü yazılarında kimi zaman tarihsel sırayı gözetmezler. Burada tarihsel sıraya uyulmamasının nedeni, ya
Çık.20:22-23:19’daki yasaların yer aldığı kısmı (“antlaşma kitabını”,
Çık.24:7) On Buyruk’tan ayrı tutma isteği ya da olayları Musa’nın antlaşmanın aracısı olarak resmen tanıtarak sonlandırmayı amaçlamaktır; iki gerekçe de geçerli olabilir.
20:19 Bkz.
İbr.12:18-20. İsrailliler, kendileriyle Tanrı arasında bir aracı isterler. Bu görev Musa ve daha sonradan kâhinler, peygamberler, krallar ve en sonunda İsa Mesih tarafından yerine getirilir.
20:22-23:19 “Antlaşma kitabı”nda (
Çık.24:7) yer alan koşullar, On Buyruk’un genişletilmiş ve irdelenmiş halidir.
20:22-26 İsrailliler ile Tanrı arasındaki ilişkiyi yönlendirecek temel koşullar (krş.
Çık.20:3).
20:25 alet sunağın kutsallığını bozar Bunun putperest uygulamalarla ilgisi olduğu tahmin edilmektedir.
20:26 çıplak yeriniz görünebilir Kâhinlik edecek Harunoğulları’nın edep yerlerini örtmek için keten donlar giymeleri buyrulacaktır (bkz.
Çık.28:42-43;
Lev.6:10;
Lev.16:3-4;
Hez.44:17-18). Bu düzenleme İsrail halkını, ibadetlerinde cinsel davranışlar sergileyen putperest çevre halklardan farklı kılıyordu.