Notlar
2:1 On dört yıl aradan sonra Muhtemelen Pavlus’un iman ettiği tarihten itibaren.
Titus’u Pavlus’un temsilcisi olarak Korint’te hizmet eden (bkz.
2Ko.2:12-13;
2Ko.7:6-7;
2Ko.8:6,
2Ko.8:16;
2Ko.12:18) ve daha sonra Girit’teki kiliseyi yönetmek için Girit’te kalan (bkz.
Tit.1:5; ayrıca bkz. Titus:Giriş) Grek asıllı bir imanlı.
Barnaba’yla Gerçek adı Yusuf’tur; Kıbrıs doğumlu bir Levili’dir (bkz.
Elç.4:36-37 ve ilgili not). Barnaba, Pavlus’a ilk yolculuğu sırasında eşlik etmişti (
Elç.11:1-14:28).
yine Yeruşalim’e gittim Bazı yorumculara göre
Elç.11:30’da, bazılarına göre ise
Elç.15:1-4’te (bkz.
Elç.12:1;
Elç.15:2) söz edilen ziyaret.
2:7 sünnetsizlere Pavlus ne zaman yeni bir yere gitse, ilk olarak o bölgenin havrasına uğrardı (bkz.
Elç.13:14’e ait not). Bununla birlikte, öncelikle diğer uluslara kurtuluş müjdesini duyurmak üzere görevlendirilmiş bir elçi olduğunu hep aklında tutar (bkz.
Rom.11:13).
2:9 Yakup Bkz.
Gal.1:19’a ait not. Yeruşalim’deki konseyde önemli bir rol oynadığı için adı ilk sırada anılmış olabilir (
Elç.15:12-21).
bana bağışlanan lütfu Pavlus’un Yahudi olmayan uluslara kurtuluş müjdesini bildirme görevi (bkz.
Gal.2:7).
sağ ellerini uzattılar Hem Yahudiler hem de öbür uluslar arasında sık rastlanan, arkadaşlık yemini anlamına gelen bir hareket.
2:10 Pavlus, yoksul Hıristiyanlar’a yardım etmek amacıyla Yeruşalim’e daha önce bir ziyarette bulunmuştu (bkz.
Elç.11:29-30). Üçüncü müjdeleme yolculuğunun sonunda, aynı amaçla başka bir ziyaret gerçekleştirecekti (bkz.
Elç.24:17 ve ilgili not;
Rom.15:25-27;
1Ko.16:3-4; 2Ko.9. bölüm).
2:11 Antakya’ya Bugünkü Hatay. O çağda Roma yönetimindeki Suriye İli’nin başlıca kentlerinden olan Antakya, Roma İmparatorluğu’nun (Roma ve İskenderiye’den sonra) üçüncü önemli kentiydi. Pavlus, müjdeleme yolculuğuna buradan uğurlanmıştı (bkz.
Elç.13:1-3;
Elç.14:26).
suçlu olduğu için Petrus sünnet yanlılarının öğretisine uymuş, böylelikle doğru olduğunu bildiği şeylere karşı bir tavır almıştı (bkz.
Gal.2:4’e ait not).
2:14 Petrus, gördüğü görümden sonra (Elç.10. bölüm) Yahudiler’i öbür uluslardan ayıran kısıtlamaların, özellikle yeme içmeyle ilgili kuralların (bkz.
Gal.2:12), artık geçerli olmadığını ve kurtuluş müjdesinin tüm uluslara yönelik olduğunu anlamıştı. Ancak Yasa yanlılarından etkilenen Petrus eski alışkanlıklarına dönmüş, öbür uluslardan olan imanlıların bile, Yahudiler gibi “Tanrı’nın halkı” olarak kabul edilmeleri için yasaya bağlı yaşamaları gerektiğini savunmaya başlamıştı. Pavlus, Petrus’un herkesin önünde lütuf müjdesine tamamen aykırı olan bu davranışını sergilemesinden ötürü onu azarlama gereği duymuştur.
2:15 günahlılar Yahudiler, Kutsal Yasa’ya sahip olmayan öbür ulusları bu şekilde adlandırırlardı.
2:16 Galatyalılar Mektubu’nun ana temalarından biri (bkz. Giriş).
Yasa’nın gereklerini yaparak değil Pavlus Kutsal Yasa’yı değersiz görmemekte, “kutsal, doğru ve iyi” olarak nitelendirmektedir (bkz.
Rom.7:12 ve ilgili not). Karşı çıktığı konu, insanın dini çabalarla Tanrı’nın kabulünü kazanabileceği görüşüdür.
iman ederek aklandığını Mesih’in müjdesinin özü (bkz.
Rom.3:20-28 ve ilgili notlar;
Flp.1:8-9). İman, aklanmak için bir hak sağlamaz; aklanmak için bir araçtır (krş.
Ef.2:8-9’a ait not).
2:18 Kutsal Yasa sonsuz yaşam sağlamaz, sadece suçu tanımlar. Bu yüzden Hıristiyan yaşamına yeniden Kutsal Yasa uygulamasını getirmek, imanlının özgür kılındığı mahkûmiyete yeniden yol açmak demektir, çünkü hiç kimse Yasa’yı sürekli ve eksiksiz bir şekilde yerine getiremez (krş.
Gal.3:6-14,
Gal.3:19-25;
Rom.4:15 ;
Rom.7:9-25 ve ilgili notlar).
2:21 Mesih boş yere ölmüş olurdu Kutsal Yasa ile lütfu birbirine karıştırmak, yani bir yandan kişinin İsa Mesih’e olan imanla doğru sayıldığına inandığını söylerken bir yandan da Yasa’nın gereklerini yerine getirerek doğruluğa sahip olmaya çalışmak, lütfu ve çarmıhı anlamsız kılar. Lütuf karşılıksızdır (
Rom.3:24-2 6); dolayısıyla itaatin kişiye kurtuluş sağladığına inanan (
Rom.4:4-5) bir imanlı aslında İsa Mesih’in çarmıhtaki ölümünü hiçe saymış olur.