Markos 7:20-23

20İsa şöyle devam etti: “İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır. 21-22Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır. 23Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir.”
  • Giriş
  • Video
  • Notlar

Notlar

7:20 İnsanı kirleten Dinsel açıdan kirlenme, bir takım dışsal kuralın çiğnenmesiyle değil, yüreğin temiz olmamasıyla ilgilidir. Tanrı’yla olan paydaşlığı kirli eller veya yiyecekler değil, günah engeller (bkz. Mar.7:21-23).
7:1-23 Dinsel açıdan temiz ve kirli olmakla ilgili kurallar Lev.11-15. bölümlerde geçer. Bu kurallar (özellikle RAB’bin Buluşma Çadırı ve tapınak aracılığıyla İsrail halkının arasında bulunduğu zamanlarda), İsrail halkının günlük yaşamına ilişkin kurallardı. Kutsallık veya günahla doğrudan bir bağlantısı olmamasına karşın, bir İsrailli’nin, murdar hale geldiğinde RAB’bin huzuruna (tapınağa) yaklaşamayacağı için uzun bir süre dinsel açıdan kirli kalmaması gerekiyordu. İsa Mesih’in döneminde bu kurallar Ferisiler tarafından Kutsal Yasa’da belirtilen amaçtan saptırılmış şekilde öğretilirdi; Yasa’nın, ahlâksal temeli ile insanlar arası ilişkiye dayalı amacı arasındaki bağlantı gözardı edilirdi. Yasa’yı ilahi yetkiyle yorumlayabilen İsa Mesih, din bilginleri tarafından sonradan eklenen kuralların geçersiz ve hatalı olduğunu, Yasa’yı gerçek amacı doğrultusunda uygulayarak gösterdi (örn. Mar.3:2-4; Mat.12:11-12; Luk.13:10-16; Yu.5:9-16; Yu.7:23; Yu.9:16). İsa Mesih’in ölümü, dirilişi ve göğe alınmasıyla geçerli hale gelen yeni antlaşmayla birlikte murdarlıkla ilgili yasalar geçersiz hale geldi; bu sayede Yahudiler’le öbür ulusların, imanlılar topluluğu olarak tek beden oluşturabilmesi mümkün oldu. Yahudi imanlılar, murdarlıkla ilgili kuralları gönüllü olarak yerine getirebilir, ama bunlar artık yasal bir yükümlülük değil, bir kimlik (Yahudilik) meselesidir (ayrıca bkz. Pavlus’un konu hakkındaki öğretileri, 1Ko.10:23-33; 13. bölüm; Gal.3. bölüm; Bilgi Kutusu: Adiafora, s. 1693).

Videolar

Markos Girişi

Kitabın İçeriği: Markos, İsa'nın yaşamını anlatan İncil'in ilk dört kısmı arasında en kısa olanıdır. İsa'nın ne doğumundan, ne soyağacından, ne de çocukluğundan söz eder. Öğretiye daha az ağırlık verir. Örneğin Matta'da 21, Luka'da 26 benzetmeye karşılık Markos'ta sadece 9 benzetme vardır. Markos daha çok İsa'nın yaptıklarını yazıyor. Kısa ve öz yazar (birinci bölümde ne denli çok sayıda olayın anlatıldığına bakın). Anlatım canlı ve hareketlidir. Markos, öbür yazarlara oranla belirli bazı olayları daha ayrıntılı yazar1. Dikkatini, özellikle insanların İsa'ya gösterdiği ilginin üzerinde yoğunlaştırır2.

Kitabın konusu 1:1'de yalın bir şekilde açıklanır: «Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih'le ilgili Müjde'nin başlangıcı.» Gerçekte Markos, İsa'yı Tanrı Oğlu3, İnsanoğlu4 ve çoktan beri beklenen kurtarıcı-kral Mesih5 diye tanıtır. Ne var ki İsa, «İnsanoğlu hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi» diyor (10:45). Böylece İsa durup dinlenmeden gezer ve öğretisini yayar, hastaları iyileştirir. Yaptığı mucizelerle kimliğini ve yetkisini kanıtlayarak6 kalabalıkları peşinden sürükler. Ama görevinin bu döneminde, kendisini tanıyanları sık sık uyararak kendisiyle ve mucizeleriyle ilgili haberleri yaymalarını engellemeye çalışır7. Dikkatini daha çok seçtiği kişileri eğitmeye verir8. Konuşmalarında, onu izlemenin bedelini9, imanı10 ve Tanrı'nın Egemenliği'ni11 durmadan vurgular. Eylemleri önemli tepkilere yol açar. Bir yandan kötü ruhlara meydan okur, onları kovar12, öte yandan Yahudi dininin ileri gelenleriyle çatışır13. Bunların kışkırtmasıyla gerçekleşecek ölümünden ve dirilişinden sık sık söz eder14. Kitabın neredeyse dörtte biri İsa'nın ölümünü ve dirilişini anlatır.

Ana Hatlar:

1:1-13 İsa'nın ortaya çıkışı
1:14-9:50 İsa'nın Celile ve çevresindeki faaliyetleri
10:1-52 İsa'nın Yeruşalim'e giderken yolda öğrettikleri
11:1-16:20 Yeruşalim'deki son günler

Kaynak Ayetler: Bkz. s. 24

  • Ayetler
  • Notlar
  • Video
  • Giriş