Notlar
14:1 sevginin ardınca koşun Çünkü ruhsal armağanları anlamlı, değerli ve etkili kılan sevgidir.
peygamberlik yeteneğini Bkz.
1Ko.12:8-10’a ait not.
isteyin Yüklemdeki vurgu ‘toplulukça ve topluluğun yararına’ anlamını içerir.
14:2 Dinleyen kişiler, bilinmeyen dillerde konuşanların dediklerini anlayamaz. O nedenle söyledikleri şey, çevrilmediği (bkz.
1Ko.11:8-10) sürece bir sırdır ; söylediklerini ancak Tanrı anlar, çünkü kişi zihninden değil, Kutsal Ruh aracılığıyla konuşmaktadır (bkz.
1Ko.14:14-17).
14:3 Peygamberliğin amacı başkalarını geliştirip teşvik etmektir (bkz.
1Ko.12:7 ve ilgili not).
14:1-5 Pavlus, kilisede yapılan her şeyin “bedenin” (kilisenin) gelişmesine katkısı olması gerektiğini vurgular (bkz.
1Ko.12:7,
1Ko.12:11).
14:5 dillerle konuşmasını isterim Pavlus, amaca hizmet ettiği sürece bilinmeyen dillerde konuşulmasına karşı değildir.
Peygamberlikte bulunan... üstündür Dedikleri anlaşılabildiği ve böylece kiliseyi geliştirdiği için.
çevrilmedikçe Bilinmeyen diller çevrilirse söylenenler anlaşılır ve böylelikle peygamberlik kadar yararlı olur (bkz.
1Ko.14:13).
14:6 ne yararım olur ? Çeviri yoluyla topluluğa anlaşılan ve bireyleri geliştiren bir şey sunulmadıkça, bilinmeyen dillerde konuşmanın bir yararı olmayacaktır.
14:8 borazan... savaşa hazırlanır Borazan, eskiden savaşın değişik safhalarını bildirmek için farklı ritim ve tonlarda çalınırdı. Grekler savaşa çağrı aleti olarak borazan (krş. Homeros’un +İlyada+ adlı eseri, 18.219), Yahudiler ise koç boynuzu kullanırdı (
Yşu.6:4,
Yşu.6:9).
14:9 anlaşılır bir dil konuşmazsanız Bu ifade, ‘Bilinmeyen dillerde konuşmaktansa, dinleyicinin yerel dilinde konuşun ya da çeviri armağanı olan birini bulun’ (bkz.
1Ko.11:8-10) anlamındadır.
14:12 inanlılar topluluğunu geliştiren... zenginleşmeye 14. bölümün ana fikri.
14:21-22 Yşa. 28. bölümden alınan sözler,Asurlular’ın kullandığı dilin, Tanrı’dan uzaklaşmış İsrail halkının cezalandırılmak üzere olduğuna dair bir belirti olduğunu gösterir. Pavlus bunu temel alarak, bilinmeyen dillerin (
Elç.2:4-12’de olduğu gibi) imansızlara bir belirti olması amacıyla verildiği (krş.
1Ko.11:22 ve ilgili not) sonucunu çıkarır. Peygamberlik, vahyedilen gerçeği aktardığı için (krş.
Mat.13:11-16) imanlıların yararınadır (
Mat.14:22).
14:22 diller... imanlılar için değil Çünkü imanlı olmayanların aksine, onların bir belirtiye ihtiyacı yoktur.
14:24 herkes peygamberlikte bulunurken Yerel dilde söylenmiş ve imanlılara yönelik olan peygamberlik sözleri, imanlı olmayanlar üzerinde olumlu bir etki bırakır ; çünkü duyup anlayabilir ve günahlarını kabul edebilirler (ayrıca bkz. peygamberlikle ilgili kısıtlamalar hakkında,
1Ko.11:29-32 ve ilgili notlar).
14:26 bir ilahisi... bir çevirisi “İlahi” sözcüğünün Grekçesi ‘mezmur’ anlamındadır. Korint’teki tapınma düzenini oluşturan unsurların (bkz.
1Ko.11:15-17’ye ait not) bazıları (ilahi veya öğretilecek bir konu) EskiAntlaşma’ya ve havralardaki tapınma düzenine dayanır. Hıristiyan tapınması, her yönüyle imanlılar topluluğunu geliştiren bir özellikte olmalıdır.
14:27-28 Kilisede bilinmeyen dillerde konuşmayla ilgili üç önemli nokta: (1) bir toplantıda yalnızca iki veya üç kişi bunu yapsın ; (2) sırayla yapılsın ; (3) çevirisi olsun.
14:28 konuşan... sessiz kalsın Bkz.
1Ko.11:9’a ait not.
14:29 İki ya da üç peygamber konuşsun Bkz.
1Ko.14:27,
1Ko.14:31.
öbürleri... iyice düşünüp tartsın “Öbürleri” sözcüğünün Grekçesi burada ‘aynı özelliği taşıyanlar’anlamına geldiğinden dolayı, peygamberlerin iletilerinin geçerliliğine karar verecek olanlar, topluluktaki öbür peygamberlerdir (bkz.
1Ko.11:32’ye ait not).
14:30 vahiy Bkz. Bilgi Kutusu: Vahiy, s. 1653. Gelecekteki olayları önceden bildirme (
Elç.11:28;
Elç.21:10-11), yol gösterme (
Elç.13:1-2), teselli etme, teşvik etme veya güçlendirme amacını taşıyan Tanrı sözleridir (
Elç.14:3).
14:26-31 Buradaki vurgu yine, ruhsal armağanların çeşitliliği ve bununla birlikte tamamlayıcı özelliği üzerindedir. Yalnızca belli önderlerin veya resmi görevlilerin değil, her üyenin, sahip olduğu armağanı kullanması beklenir.
14:32 ruhları Burada söz konusu olan, ölmüş insanların ruhları değildir.
denetimi Peygamberlik etmek veya bilinmeyen dillerde konuşmak, denetlenemeyen duygusal bir kendinden geçme hâli değildir; peygamberlik eden ve dillerde konuşan imanlılar bu eylemleri yerine getirirken ne yaptıklarının bilincindedir (bkz.
1Ko.11:15,
1Ko.11:26-32 ve
1Ko.11:27-29’a ait not;
1Ko.11:8-10’a ait not).
14:33 karışıklık Düzensiz tapınma, imanlıları Mesih’te esenliğe ve birliğe çağıran Tanrı’nın saygınlığına gölge düşürür.
Kutsalların bütün topluluklarında Yeni Antlaşma’da, Tanrı’nın yeryüzündeki topluluğunun (kilisenin) evrenselliğini ve birliğini vurgulayan özel bir ifadedir.
esenlik Tanrısı’dır Bkz.
1Se.5:23 ve ilgili not.
14:33-34 Grekçesi’nden, “Çünkü Tanrı karışıklık değil, esenlik Tanrısı’dır. Kadınlar, kutsalların bütün topluluklarında olduğu gibi, toplantılarınızda sessiz kalsın...” diye de çevrilebilir.
14:34-35 Bkz.
1Ko.11:3-16. Bazı yorumcular
1Ko.11:3 ayetinde ifade edilenlerin ışığında, yaratılışta Tanrı tarafından öngörülen düzenin (bkz.
1Ko.11:5-6’ya ait not) evrensel yönetim ve yetki için temel oluşturduğuna inanır. Bu görüşe göre, burada kadının hem evde (bkz.
Ef.5:22) hem de kilisede kocasının sözünü dinlemesi gerektiğinden söz edilmektedir (bkz.
1Ko.11:34;
1Ti.2:11-12). Bazı yorumcular da Pavlus’un üzerinde durduğu konunun, imanlıların ruhsal armağanlarını kullanırken başkalarına (bkz.
1Ko.11:30-31) ve Tanrı’ya (bkz.
1Ko.11:33) saygı göstermek suretiyle kilisenin güçlendirilmesi (
1Ko.14:26) olduğunu ileri sürerler. Böyle bir saygı, kabul görmüş sosyal uygulamaları da göz önünde bulundurmalıdır. Eğer kadının yaşadığı toplumun geleneklerine göre kilisede konuşması ayıpsa (
1Ko.14:35’te olduğu gibi), kadın sessiz kalmalıdır. Dolayısıyla, bu görüşe göre Pavlus’un amacı, kadının rolünü belirlemek değil, uygun (
1Ko.11:34-35) ve düzenli (
1Ko.14:27-31) bir tapınma şekli (
1Ko.14:39-40) oluşturmaktı. Bazılarına göre ise Pavlus burada, bilinmeyen diller ve peygamberlik konusundaki tartışmalara katılan kadınların tapınma düzenini bozmalarından söz etmektedir ; bu yüzden kadınların o konuları evde kocalarıyla konuşmalarının daha uygun olduğunu belirtir (krş.
1Ko.14:35). Sonuç olarak Pavlus kadının kilisede konuşmasını yasaklamaz (bkz.
1Ko.11:5); yasakladığı şey, bu ayetlerde belirtilen düzensiz konuşmalardır.
14:36 Pavlus, Korintliler’in Tanrı’nın sözüne uymak yerine kendi yollarını izlediklerini vurgulamak amacıyla bu soruları sorar.
14:37 Rab’bin buyruğudur Pavlus’un buyrukları Rab’bin buyruklarıdır ve uygulanmalıdır. Ruhsal bir armağana sahip olan herkes, Pavlus’un yetkisinin Tanrı’dan geldiğini kabul eder.
14:39-40 kardeşlerim Bkz.
Rom.1:13’e ait not.
bilinmeyen dillerle konuşulmasına engel olmayın Pavlus’un Korint topluluğundaki bilinmeyen diller sorununa önerdiği çözüm, bu dillerde konuşmayı yasaklamak değil, uygun olmayan kullanımını düzeltmektir.
Uygun ve düzenli bir biçimde Krş.
1Ko.14:26-35.