Notlar
1:1-7:38 Bu bölümlerde başlıca beş sunuyla (yakmalık sunu, tahıl, esenlik, günah ve suç sunularıyla) ilgili düzenlemeler bulunur. İsrailliler’in sunuları, tapınak, kâhinliğe dayalı olan tapınma düzeni, RAB’le aralarındaki (RAB’bin kendileriyle yaptığı antlaşmalara dayanan) ilişkiyi koruyup sürdürmek amacını taşıyordu. Sunular, bireylerin veya toplu halde halkın günahlardan arınmasını, RAB’be adanmayı ve kutsanmayı sağlıyordu; kutlama, şükran ve tapınma amacıyla da sunulurdu. RAB’bin sunularla ilgili buyurduğu bu düzen, Mesih’in kurban olarak öleceğine de işaret ediyordu. Bireylerin günahları İsrail halkını bir toplum olarak etkilediği için sunulan sunuların işlevlerinden biri toplumsal arınma sağlamaktı. Günah işleyen bir İsrailli’nin topluma bir daha katılabilmesi ve Tanrı’nın kutsamasını elde edebilmesi için arındırma sağlayan sunular sunması gerekirdi. Sunuların işlevlerinden biri tapınmaydı. Tanrı’ya yaklaşmak isteyen imanlı Tanrı’nın buyurduğu şekilde yaklaşmalıdır. İsrail halkının ordugâhının yapısı, Buluşma Çadırı’nın mimarisi imanlının Tanrı’ya yaklaşmasının ancak ve ancak kâhinlerin sunduğu sunularla sağlandığını gösteriyordu. Ancak imanla sunulan sunular etkindi. İsrail halkı, RAB’bin sağladığı günah ve suç sunularıyla günah yüzünden bozulan ilişkisinin onarılacağına, ayrıca yakmalık, tahıl ve esenlik sunularıyla Tanrı’ya tapınabileceğine güvenmeliydi. Bu yolla saygısını da göstermiş olurdu. EskiAntlaşma’daki sunu, kurban ve kâhin sistemi öteki uluslarınkinden nispeten daha basit olsa da çok ayrıntılı bir şekilde hem halka hem de kâhinlere açıklanması, kâhinlerin görevini suiistimal etmesini engelleyecekti. İsrail halkının kurban kanıyla ilgili uygulamaları ve anlayışı öteki uluslardan farklıydı. Bazı yorumcular kanın Buluşma Çadırı’nın ne kadar içine götürüldüğünün, günahın ne kadar ciddi olduğunu gösterdiğini savunur. Örneğin, kâhinin kendisinin veya topyekun halkın işlediği günahlar söz konusu olduğunda kurban kanı Kutsal Yer’in önündeki sunağa kadar götürülürdü ; çünkü halkı temsil eden kâhinin günlük hizmetini yerine getirdiği yer Kutsal Yer’di ve söz konusu durumda Kutsal Yer’e kadar olan bölgenin arındırılması gerekirdi. Önderin veya halktan birinin günah işlemesi durumunda kan sadece ilk sunağın üzerine serpilirdi.
4:3 meshedilmiş kâhin Başkâhin (bkz.
Lev.6:20,
Lev.6:22).
günah işleyerek Tüm başkâhinler arasında sadece Başkâhin İsa Mesih günahsızdır (
İbr.5:1-3;
İbr.7:26-28).
halkını da İsrail halkını temsil eden kâhinlerle halk arasındaki bağ öylesine güçlüydü ki kâhinin günah işlemesi halkı da suçlu kılıyordu.
günah sunusu Bkz. kâhinlik düzeni,
Lev.6:24-30;
Say.15:22-29. Bir İsrailli günah işlediğini fark eder etmez, RAB’be günah sunusu getirmeliydi; İsrail halkı (kâhinler dâhil) işlediği günahın farkına varmazsa, Günahları Bağışlatma Günü’nde bu günah telafi edilirdi.
kusursuz Bkz.
Lev.1:3’e ait not.
sunmalı Yakmalık, tahıl ve esenlik sunuları isteğe bağlıyken, günah sunusu zorunluydu (bkz.
Lev.4:14,
Lev.4:23,
Lev.4:28).
4:3-5:13 İki çeşit günah sunusu vardı. Bunlar, sunuların kim için sunulduğuna, sunulan hayvana, kurbandan arta kalanlara ve kanla ilgili işlemlere göre farklılaşırdı.
Lev.4:3-21’de açıklanan birinci ve ikincisine göre nispeten önemli olan sunu, kâhinin kendisi için sunduğu ve kâhin veya ileri gelenler tarafından tüm topluluk için sunulan sunuydu. Kan, En Kutsal Yer’deki perdenin önünde veya Günahları Bağışlatma Günü’nde (16. bölüm) özel olarak bağışlanma kapağının üzerine ve önüne serpilirdi. Yağlar ve böbreklerle karaciğerleri kaplayan zar büyük sunak üzerinde, öbür kısımlar ise ordugâhın dışında yakılırdı (
Lev.4:12). Kurban için genç bir boğa seçilirdi, ancak Günahları Bağışlatma Günü’nde teke sunulurdu (
Lev.16:9). İkinci çeşit günah sunusu (
Lev.4:22-5:13), topluluğun önderlerinden veya halktan biri için sunulan sunuydu. Kanın bir kısmı sunağın boynuzlarına sürülür, kalanı ise sunağın dibine dökülürdü. Yağ vs. sunakta yakılır, kalanı kutsal bir yerde yemeleri için kâ-hin ve onun soyundan gelen erkeklere verilirdi (
Lev.6:29-30; bkz.
Lev.10:16-20). Hayvan, dişi bir keçi veya kuzu olmalıydı; kişi yoksul ise kumru veya güvercin de kabul edilirdi (
Lev.5:7-8;
Lev.12:6,
Lev.12:8; krş.
Luk.2:24), bunları sunacak imkanı da yoksa iki ölçek ince un (
Luk.5:11) yeterli olurdu. Sunu sunulurken günahın itiraf edilmesi (
Luk.5:5) ve hayvanın başı üzerine el koyarak kişinin yerini aldığının kabul edilmesi (
Luk.4:29;
Luk.16:21) gerekiyordu. Günah işleyen bir Yahudi, bu sunu aracılığıyla Tanrı’yla arasındaki ilişkiyi onarmayı amaçlıyordu.
4:4 Bu ayette günahtan arınma için üç adımdan söz edilir: (1) kurbanın günahlının yerine geçmesi (“Boğayı... getirip”), (2) kurbanla özdeşleşme (“elini onun başına koymalı”) ve (3) kurbanın ölümü (“onu kesmeli”).
4:6 Parmağını Bkz.
Lev.14:16.
perdesi önünde Bkz.
Çık.26:33.
yedikez Kan, Tanrı’nın bulunduğu En Kutsal Yer’e doğru serpilirdi; yedi kez serpilmesi, bütün Buluşma Çadırı’nın arındırılmasını simgeliyordu.
4:7,30 boynuzlarına Sunağın üzerinde bulunan dört boynuz arındırma gücünü simgeliyordu (krş.
Çık.30:1-10; bkz.
Çık.27:2 ve ilgili not).
4:11-12 ordugâhın dışında Bkz.
Lev.13:45-46’ya ait not. Sununun bu kısımlarının ordugâhın dışında yakılması, günahın topluluktan uzaklaştırılması anlamını taşır. Yeni Antlaşma’da bu eylem, İsa Mesih’in kent dışında çarmıha gerilmesinin insanın günahlarını uzaklaştırmasıyla ilişkilendirilir (bkz.
İbr.13:11-13 ve ilgili notlar).
Temiz bir yere Söz konusu olan, dinsel açıdan temizliktir (bkz. 11-15. bölümler; bkz.
Mar.7:1-4). Murdar hale gelen biri Tanrı’nın bulunduğu konutta tapınamazdı. Bu tür kirlilik simgesel olarak halkı Tanrı’dan ayırıyordu ; halk tekrar ibadet edebilecek hale gelmek için arınma sağlayacak sunu sunmalıydı.
yakacak Günah sunusu olan boğa tamamen yok edilmeli,
Lev.1:16’ta söz edilen küllüğe atılmamalıydı.