Çölde Sayım 11:4-34

4 Derken, halkın arasındaki yabancılar başka yiyeceklere özlem duymaya başladılar. İsrailliler de yine ağlayarak, “Keşke yiyecek biraz et olsaydı!” dediler, 5“Mısır'da parasız yediğimiz balıkları, salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları, sarmısakları anımsıyoruz. 6Şimdiyse yemek yeme isteğimizi yitirdik. Bu mandan başka hiçbir şey gördüğümüz yok.”
7 Man kişniş tohumuna benzerdi, görünüşü de reçine gibiydi. 8Halk çıkıp onu toplar, değirmende öğütür ya da havanda döverdi. Çömlekte haşlayıp pide yaparlardı. Tadı zeytinyağında pişirilmiş yiyeceklere benzerdi. 9 Gece ordugaha çiy düşerken, man da birlikte düşerdi.
10Musa herkesin, her ailenin çadırının önünde ağladığını duydu. RAB buna çok öfkelendi. Musa da üzüldü. 11RAB'be, “Kuluna neden kötü davrandın?” dedi, “Seni hoşnut etmeyen ne yaptım ki, bu halkın yükünü bana yüklüyorsun? 12Bütün bu halka ben mi gebe kaldım? Onları ben mi doğurdum? Öyleyse neden emzikteki çocuğu taşıyan bir dadı gibi, atalarına ant içerek söz verdiğin ülkeye onları kucağımda taşımamı istiyorsun? 13Bütün bu halka verecek eti nereden bulayım? Bana, ‘Bize yiyecek et ver’ diye sızlanıp duruyorlar. 14Bu halkı tek başıma taşıyamam, bunca yükü kaldıramam. 15Bana böyle davranacaksan –eğer gözünde lütuf bulduysam– lütfen beni hemen öldür de kendi yıkımımı görmeyeyim.”
16RAB Musa'ya, “Halk arasında önder ve yönetici bildiğin İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişi topla” dedi, “Onları Buluşma Çadırı'na getir, yanında dursunlar. 17Ben inip seninle orada konuşacağım. Senin üzerindeki Ruh'tan alıp onlara vereceğim. Halkın yükünü tek başına taşımaman için sana yardım edecekler.
18“Halka de ki, ‘Yarın için kendinizi kutsayın, et yiyeceksiniz. Keşke yiyecek biraz et olsaydı, Mısır'da durumumuz iyiydi diye ağladığınızı RAB duydu. Şimdi yemeniz için size et verecek. 19Yalnız bir gün, iki gün, beş, on ya da yirmi gün değil, 20bir ay boyunca, burnunuzdan gelinceye dek, tiksinene dek yiyeceksiniz. Çünkü aranızda olan RAB'bi reddettiniz. O'nun önünde, Mısır'dan neden çıktık diyerek ağladınız.’ ”
21Musa, “Aralarında bulunduğum halkın 600 000'i yetişkin erkektir” diye karşılık verdi, “Oysa sen, ‘Bu halka bir ay boyunca yemesi için et vereceğim’ diyorsun. 22Bütün davarlar, sığırlar kesilse, onları doyurur mu? Denizdeki bütün balıklar tutulsa, onları doyurur mu?”
23RAB, “Elim kısaldı mı?” diye yanıtladı, “Sana söylediklerimin yerine gelip gelmeyeceğini şimdi göreceksin.”
24Böylece Musa dışarı çıkıp RAB'bin kendisine söylediklerini halka bildirdi. Halkın ileri gelenlerinden yetmiş adam toplayıp çadırın çevresine yerleştirdi. 25Sonra RAB bulutun içinde inip Musa'yla konuştu. Musa'nın üzerindeki Ruh'tan alıp yetmiş ileri gelene verdi. Ruh'u alınca peygamberlik ettilerse de, daha sonra hiç peygamberlik etmediler.
26Eldat ve Medat adında iki kişi ordugahta kalmıştı. Seçilen yetmiş kişi arasındaydılar ama çadıra gitmemişlerdi. Ruh üzerlerine konunca ordugahta peygamberlik ettiler. 27Bir genç koşup Musa'ya, “Eldat'la Medat ordugahta peygamberlik ediyor” diye haber verdi.
28Gençliğinden beri Musa'nın yardımcısı olan Nun oğlu Yeşu, “Ey efendim Musa, onlara engel ol!” dedi.
29Ama Musa, “Sen benim adıma mı kıskanıyorsun?” diye yanıtladı, “Keşke RAB'bin bütün halkı peygamber olsa da RAB üzerlerine Ruhu'nu gönderse!” 30Sonra Musa'yla İsrail'in ileri gelenleri ordugaha döndüler.
Rab Bıldırcın Gönderiyor
31RAB denizden bıldırcın getiren bir rüzgar gönderdi. Rüzgar bıldırcınları ordugahın her yönünden bir günlük yol kadar uzaklığa, yerden iki arşın[a] yüksekliğe indirdi. 32Halk bütün gün, bütün gece ve ertesi gün durmadan bıldırcın topladı. Kimse on homerden[b] az toplamadı. Bıldırcınları ordugahın çevresine serdiler. 33Et daha halkın dişleri arasındayken, çiğnemeye vakit kalmadan RAB öfkelendi, onları büyük bir yıkımla cezalandırdı. 34Bu nedenle oraya Kivrot-Hattaava[c] adı verildi. Başka yiyeceklere özlem duyanları oraya gömdüler.
  • Giriş
  • Video
  • Notlar

Notlar

10:11-22:1 Çölde Sayım Kitabı’nın ikinci büyük kısmı (bkz. Giriş).
11:4 yabancılar Mısır’dan çıkışlarında İsrailliler’le birlikte gelen yabancılar sürekli sorun yaratıyor ve İsrailliler’i RAB’be başkaldırmaya kışkırtıyordu. Keşke yiyecek biraz et olsaydı! Bkz. Mez.106:14. Aslında köle oldukları dönemde, her zaman et yiyemiyorlardı. Sıkıntı içine düşen halk, geçmişte çektiği acıları unutup sadece ara sıra yaşadığı keyifli anları düşünüyor ve bunları abartıyordu.
11:7 Man Bkz. Çık.16:31’e ait not.
11:10 RAB buna çok öfkelendi Bkz. Say.11:1’e ait not; Çık.16:4. Her gün gökten yağan bu ekmeği, merhametli RAB’bin bir armağanı olarak kabul etmeleri gerekiyordu. Ne var ki halk RAB’be güvenmek istemiyordu.
11:14-15 Krş. İlyas, 1Kr.19:4.
11:16-34 RAB, peygamberi Musa’ya iki şekilde yanıt verir: (1) Musa’ya merhamet edecektir; omuzlarındaki sorumluluk artık yetmiş önder tarafından paylaşılacaktır (Say.11:16-17,Say.11:24-30). (2) Yakınan halk üzerine lanet gelecektir: Et isteyen halka yemekten bıkacakları kadar et verilecektir (Say.11:18-23,Say.11:31-34).
11:20 RAB’bi reddettiniz Asıl mesele yiyecek değildir. İsrailliler kendilerini kurtarıp ataları İbrahim, İshak ve Yakup’un topraklarına geri götürmeyi vaat eden RAB’be minnettarlık duyacakları yerde başkaldırmışlardır.
11:21-23 600 000’ i yetişkin erkektir Bu ifade, nüfusun iki milyonun üzerinde olduğu görüşünü destekler (bkz. Say.1:46’ya ait not). Musa’nın bu kadar büyük bir kalabalığa et sağlama kaygısına düşmesi ilginçtir ; çünkü bu gerçekte imkânsızdır (Say.11:22); ancak RAB insan için imkânsız olan her şeyi yapacak güçtedir (Yşa.59:1; Yer.32:17,Yer.32:27).
11:25 Ruh’u Tanrı’nın güçlendiren varlığı (krş. Hak.3:10 ve ilgili not). peygamberlik ettilerse de Bkz. 1Sa.10:5; 1Sa.18:10; 1Sa.19:20, 24; 1Kr.18:29 ve ilgili notlar. daha sonra hiç peygamberlik etmediler Geçici olarak verilen peygamberlik armağanı, muhtemelen onların RAB tarafından güçlendirilmiş önderler olduklarını kanıtlamak içindi.
11:29 Musa, Ruh’tan aldıkları armağanları halk önünde sergileyenler karşısında ne kıskançlık duyar ne de kendini tehdit altında hisseder; aksine halkın tümünün Tanrı’nın Ruhu’ndan almasını arzular (krş. Yoe.2:28 ve ilgili not; Flp.1:15-18). Musa’nın bu sözleri, onun önderliğine karşı yapılan başkaldırının haksızlığını gösterir (12, 14. bölümler).
11:34 Kivrot-Hattaava ‘Özlem mezarları’ anlamına gelir.

Videolar

Çölde Sayım Girişi

Çölde Sayım Kitabı, İsrail halkının Sina Dağı'ndan göç edip Tanrı'nın vaat ettiği Kenan topraklarının doğu sınırına ulaşana dek başlarından geçen olayları anlatır. Kitap adını Musa'nın Sina Dağı'nda, göç etmeden önce yaptığı sayımdan almıştır. Musa bir kuşak sonra Moav'da, Şeria Irmağı'nın doğusunda İsrail halkı arasında bir kez daha sayım yaptı. Bu iki sayım arasında İsrailliler Kenan topraklarının güney sınırında olan Kadeş-Barnea'ya dek ilerlediler. Ne var ki, oradan vaat edilen ülkeye imansızlıklarından ötürü giremediler. Kırk yıl kadar dolaştıktan sonra, Şeria Irmağı'nın doğu bölgesine gittiler. Kenan topraklarına girmek için ırmağın karşı yakasına geçmeye hazırlandılar.

Çölde Sayım Kitabı sık sık cesaretsizliğe düşen, sıkıntılardan korkan ve yakınan halkın başından geçen olayları anlatır. Halk Tanrı'ya ve Tanrı'nın onlara önder atadığı Musa'ya karşı başkaldırıp durdu. Bu kitap halkın itaatsizliğine karşın, Tanrı'nın sadakatini ve sürekli kayırıcılığını vurguluyor; bazen sabırsız olmuşsa da Musa'nın Tanrısı'na ve halkına adanmışlığını açıkça dile getiriyor.

Kitap ayrıca hem Sina Dağı'nda, hem de Kenan sınırında Tanrı'nın Musa aracılığıyla verdiği yasaları içerir.

Ana Hatlar:

1:1-9:14 İsrailliler Sina Dağı'ndan göç etmeye hazırlanıyor
a. 1:1-4:49 Birinci sayım
b. 5:1-8:26 Çeşitli yasalar, kurallar
c. 9:1-14 İkinci Fısıh Bayramı
9:15-21:35 Sina Dağı'ndan Moav'a
22:1-32:42 Moav'da geçen olaylar
33:1-49 Mısır'dan Moav'a yolculuğun özeti
33:50-36:13 Şeria Irmağı'nın karşı yakasına geçmeden verilen kurallar
  • Ayetler
  • Notlar
  • Video
  • Giriş