Yaratılış 1-11

1
Dünyanın Yaratılışı
1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. 2Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu.
3 Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. 4Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. 5Işığa “Gündüz”, karanlığa “Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.
6 Tanrı, “Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın” diye buyurdu. 7Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı. 8Kubbeye “Gök” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.
9Tanrı, “Göğün altındaki sular bir yere toplansın, kuru toprak görünsün” diye buyurdu ve öyle oldu. 10Kuru alana “Kara”, toplanan sulara “Deniz” adını verdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
11Tanrı, “Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin” diye buyurdu ve öyle oldu. 12Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar, tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü. 13Akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.
14-15Tanrı şöyle buyurdu: “Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin.” Ve öyle oldu. 16Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı. 17-18Yeryüzünü aydınlatmak, gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları gökkubbeye yerleştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü. 19Akşam oldu, sabah oldu ve dördüncü gün oluştu.
20Tanrı, “Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun” diye buyurdu. 21Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan canlıları ve uçan çeşitli varlıkları yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü. 22Tanrı, “Verimli olun, çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın” diyerek onları kutsadı. 23Akşam oldu, sabah oldu ve beşinci gün oluştu.
24Tanrı, “Yeryüzü çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan, sürüngen[a] türetsin” diye buyurdu. Ve öyle oldu. 25Tanrı çeşit çeşit yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.
26 Tanrı, “Kendi suretimizde, kendimize benzer insan yaratalım” dedi, “Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun.”
27 Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı'nın suretinde yarattı. Onları erkek ve dişi olarak yarattı. 28Onları kutsayarak, “Verimli olun, çoğalın” dedi, “Yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun. 29İşte yeryüzünde tohum veren her otu, tohumu meyvesinde bulunan her meyve ağacını size veriyorum. Bunlar size yiyecek olacak. 30Yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara, sürüngenlere –soluk alıp veren bütün hayvanlara– yiyecek olarak yeşil otları veriyorum.” Ve öyle oldu. 31Tanrı yarattıklarına baktı ve her şeyin çok iyi olduğunu gördü. Akşam oldu, sabah oldu ve altıncı gün oluştu.
2
1Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı. 2 Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi. 3Yedinci günü kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, yarattığı bütün işi bitirip dinlendi.
Adem ile Havva
4Göğün ve yerin yaratılış öyküsü: RAB Tanrı göğü ve yeri yarattığında, 5yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu. 6Yerden yükselen buhar[b] bütün toprakları suluyordu. 7 RAB Tanrı Adem'i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.
8RAB Tanrı doğuda, Aden'de bir bahçe dikti. Yarattığı Adem'i oraya koydu. 9 Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.
10Aden'den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu. 11İlk ırmağın adı Pişon'dur. Altın kaynakları olan Havila sınırları boyunca akar. 12Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur. 13İkinci ırmağın adı Gihon'dur, Kûş sınırları boyunca akar. 14Üçüncü ırmağın adı Dicle'dir, Asur'un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat'tır.
15RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu. 16Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, 17“Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”
18Sonra, “Adem'in yalnız kalması iyi değil” dedi, “Ona uygun bir yardımcı yaratacağım.” 19RAB Tanrı yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümünü topraktan yaratmıştı. Onlara ne ad vereceğini görmek için hepsini Adem'e getirdi. Adem her birine ne ad verdiyse, o canlı o adla anıldı. 20Adem bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökte uçan kuşlara ad koydu. Ama kendisi için uygun bir yardımcı bulunmadı.
21RAB Tanrı Adem'e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. 22Adem'den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem'e getirdi.
23Adem,
“İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik,
Etimden alınmış ettir” dedi,
“Ona ‘Kadın[c]’ denilecek,
Çünkü o adamdan alındı.”
24 Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak. 25Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.
3
İnsanın Günahı
1 RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Tanrı gerçekten, ‘Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin’ dedi mi?” diye sordu.
2Kadın, “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıtladı, 3“Ama Tanrı, ‘Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz’ dedi.”
4Yılan, “Kesinlikle ölmezsiniz” dedi, 5“Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.”
6 Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. 7İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.
8Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı'nın sesini duydular. O'ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler. 9RAB Tanrı Adem'e, “Neredesin?” diye seslendi.
10Adem, “Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim” dedi.
11RAB Tanrı, “Çıplak olduğunu sana kim söyledi?” diye sordu, “Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?”
12Adem, “Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim” diye yanıtladı.
13 RAB Tanrı kadına, “Nedir bu yaptığın?” diye sordu.
Kadın, “Yılan beni aldattı, o yüzden yedim” diye karşılık verdi.
14Bunun üzerine RAB Tanrı yılana,
“Bu yaptığından ötürü
Bütün evcil ve yabanıl hayvanların
En lanetlisi sen olacaksın” dedi,
“Karnının üzerinde sürünecek,
Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin.
15 Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunu
Birbirinize düşman edeceğim.
Onun soyu senin başını ezecek,
Sen onun topuğuna saldıracaksın.”
16RAB Tanrı kadına,
“Çocuk doğururken sana
Çok acı çektireceğim” dedi,
“Ağrı çekerek doğum yapacaksın.
Kocana istek duyacaksın,
Seni o yönetecek.”
17 RAB Tanrı Adem'e,
“Karının sözünü dinlediğin ve sana,
Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için
Toprak senin yüzünden lanetlendi” dedi,
“Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.
18Toprak sana diken ve çalı verecek,
Yaban otu yiyeceksin.
19Toprağa dönünceye dek
Ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın.
Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın
Ve yine toprağa döneceksin.”
20Adem karısına Havva[ç] adını verdi. Çünkü o bütün insanların annesiydi.
21RAB Tanrı Adem'le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi. 22 Sonra, “Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu” dedi, “Artık yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli.” 23Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem'i Aden bahçesinden çıkardı. 24Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de Aden bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.
4
Kayin ile Habil
1Adem karısı Havva ile yattı. Havva hamile kaldı ve Kayin'i doğurdu. “RAB'bin yardımıyla bir oğul dünyaya getirdim” dedi. 2Daha sonra Kayin'in kardeşi Habil'i doğurdu. Habil çoban oldu, Kayin ise çiftçi. 3Günler geçti. Bir gün Kayin toprağın ürünlerinden RAB'be sunu getirdi. 4 Habil de sürüsünde ilk doğan hayvanlardan bazılarını, özellikle de yağlarını getirdi. RAB Habil'i ve sunusunu kabul etti. 5Kayin'le sunusunu ise reddetti. Kayin çok öfkelendi, suratını astı.
6RAB Kayin'e, “Niçin öfkelendin?” diye sordu, “Niçin surat astın? 7Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın.”
8 Kayin kardeşi Habil'e, “Haydi, tarlaya gidelim[d]” dedi. Tarlada birlikteyken kardeşine saldırıp onu öldürdü.
9RAB Kayin'e, “Kardeşin Habil nerede?” diye sordu.
Kayin, “Bilmiyorum, kardeşimin bekçisi miyim ben?” diye karşılık verdi.
10 RAB, “Ne yaptın?” dedi, “Kardeşinin kanı topraktan bana sesleniyor. 11Artık döktüğün kardeş kanını içmek için ağzını açan toprağın laneti altındasın. 12İşlediğin toprak bundan böyle sana ürün vermeyecek. Yeryüzünde aylak aylak dolaşacaksın.”
13Kayin, “Cezam kaldıramayacağım kadar ağır” diye karşılık verdi, 14“Bugün beni bu topraklardan kovdun. Artık huzurundan uzak kalacak, yeryüzünde aylak aylak dolaşacağım. Kim bulsa öldürecek beni.”
15Bunun üzerine RAB, “Seni kim öldürürse, ondan yedi kez öç alınacak” dedi. Kimse bulup öldürmesin diye Kayin'in üzerine bir nişan koydu. 16Kayin RAB'bin huzurundan ayrıldı. Aden bahçesinin doğusunda, Nod[e] topraklarına yerleşti.
Kayin'in Soyu
17Kayin karısıyla yattı. Karısı hamile kaldı ve Hanok'u doğurdu. Kayin o sırada bir kent kurmaktaydı. Kente oğlu Hanok'un adını verdi. 18Hanok'tan İrat oldu. İrat'tan Mehuyael, Mehuyael'den Metuşael, Metuşael'den Lemek oldu. 19Lemek iki kadınla evlendi. Birinin adı Âda, öbürünün ise Silla'ydı. 20Âda Yaval'ı doğurdu. Yaval sürü sahibi göçebelerin atasıydı. 21Kardeşinin adı Yuval'dı. Yuval lir ve ney çalanların atasıydı. 22Silla Tuval-Kayin'i doğurdu. Tuval-Kayin tunç ve demirden çeşitli kesici aletler yapardı. Tuval-Kayin'in kızkardeşi Naama'ydı.
23Lemek karılarına şöyle dedi:
“Ey Âda ve Silla, beni dinleyin,
Ey Lemek'in karıları, sözlerime kulak verin.
Beni yaraladığı için
Bir adam öldürdüm,
Beni hırpaladığı için
Bir genci öldürdüm.
24Kayin'in yedi kez öcü alınacaksa,
Lemek'in yetmiş yedi kez öcü alınmalı.”
25Adem karısıyla yine yattı. Havva bir erkek çocuk doğurdu. “Tanrı Kayin'in öldürdüğü Habil'in yerine bana başka bir oğul bağışladı” diyerek çocuğa Şit[g] adını verdi. 26Şit'in de bir oğlu oldu, adını Enoş koydu.
O zaman insanlar RAB'bi adıyla çağırmaya başladı.
5
Adem'den Nuh'a
(1Ta.1:1-4)
1 Adem soyunun öyküsü: Tanrı insanı yarattığında onu kendine benzer kıldı. 2 Onları erkek ve dişi olarak yarattı ve kutsadı. Yaratıldıkları gün onlara “İnsan” adını verdi. 3Adem 130 yaşındayken kendi suretinde, kendisine benzer bir oğlu oldu. Ona Şit adını verdi. 4Şit'in doğumundan sonra Adem 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 5Adem toplam 930 yıl yaşadıktan sonra öldü.
6Şit 105 yaşındayken oğlu Enoş doğdu. 7Enoş'un doğumundan sonra Şit 807 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 8Şit toplam 912 yıl yaşadıktan sonra öldü.
9Enoş 90 yaşındayken oğlu Kenan doğdu. 10Kenan'ın doğumundan sonra Enoş 815 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 11Enoş toplam 905 yıl yaşadıktan sonra öldü.
12Kenan 70 yaşındayken oğlu Mahalalel doğdu. 13Mahalalel'in doğumundan sonra Kenan 840 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 14Kenan toplam 910 yıl yaşadıktan sonra öldü.
15Mahalalel 65 yaşındayken oğlu Yeret doğdu. 16Yeret'in doğumundan sonra Mahalalel 830 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 17Mahalalel toplam 895 yıl yaşadıktan sonra öldü.
18Yeret 162 yaşındayken oğlu Hanok doğdu. 19Hanok'un doğumundan sonra Yeret 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 20Yeret toplam 962 yıl yaşadıktan sonra öldü.
21 Hanok 65 yaşındayken oğlu Metuşelah doğdu. 22Metuşelah'ın doğumundan sonra Hanok 300 yıl Tanrı yolunda yürüdü. Başka oğulları, kızları oldu. 23Hanok toplam 365 yıl yaşadı. 24Tanrı yolunda yürüdü, sonra ortadan kayboldu; çünkü Tanrı onu yanına almıştı.
25Metuşelah 187 yaşındayken oğlu Lemek doğdu. 26Lemek'in doğumundan sonra Metuşelah 782 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 27Metuşelah toplam 969 yıl yaşadıktan sonra öldü.
28Lemek 182 yaşındayken bir oğlu oldu. 29“RAB'bin lanetlediği bu toprak yüzünden çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu çocuk hafifletip bizi rahatlatacak” diyerek çocuğa Nuh[ğ] adını verdi. 30Nuh'un doğumundan sonra Lemek 595 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 31Lemek toplam 777 yıl yaşadıktan sonra öldü.
32Nuh 500 yıl yaşadıktan sonra Sam, Ham, Yafet adlı oğulları doğdu.
6
Tufan
1Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. 2İlahi varlıklar[h] insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler. 3RAB, “Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür” dedi, “İnsanın ömrü yüz yirmi yıl olacak.” 4İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller[ı] vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi.
5 RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. 6İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. 7“Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma pişman oldum.” 8Ama Nuh RAB'bin gözünde lütuf buldu.
9 Nuh'un öyküsü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü. 10Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet. 11Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu. 12Tanrı yeryüzüne baktı ve her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı.
13Tanrı Nuh'a, “İnsanlığa son vereceğim” dedi, “Çünkü onlar yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim. 14Kendine gofer[i] ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap. 15Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz[j], genişliği elli[k], yüksekliği otuz arşın[l] olacak. 16Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını[m] bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap. 17Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. 18Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin. 19Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. 20Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler. 21Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.”
22 Nuh Tanrı'nın bütün buyruklarını yerine getirdi.
7
1RAB Nuh'a, “Bütün ailenle birlikte gemiye bin” dedi, “Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum. 2-3Yeryüzünde soyları tükenmesin diye, yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift, kirli sayılan hayvanlardan birer çift, kuşlardan yedişer çift al. 4Çünkü yedi gün sonra yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdıracağım. Yarattığım her canlıyı yeryüzünden silip atacağım.” 5Nuh RAB'bin bütün buyruklarını yerine getirdi.
6Yeryüzünde tufan koptuğunda Nuh altı yüz yaşındaydı. 7 Nuh, oğulları, karısı, gelinleri tufandan kurtulmak için hep birlikte gemiye bindiler. 8-9Tanrı'nın Nuh'a buyurduğu gibi temiz ve kirli sayılan her tür hayvan, kuş ve sürüngenden erkek ve dişi olmak üzere birer çift Nuh'a gelip gemiye bindiler. 10Yedi gün sonra tufan koptu.
11 Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı. 12Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı.
13Nuh, oğulları Sam, Ham, Yafet, Nuh'un karısıyla üç gelini tam o gün gemiye bindiler. 14Onlarla birlikte her tür hayvan –evcil hayvanların, sürüngenlerin, kuşların, uçan yaratıkların her türü– gemiye bindi. 15Soluk alan her tür canlı çifter çifter Nuh'un yanına gelip gemiye bindi. 16Gemiye giren hayvanlar Tanrı'nın Nuh'a buyurduğu gibi erkek ve dişiydi. RAB Nuh'un ardından kapıyı kapadı.
17Tufan kırk gün sürdü. Çoğalan sular gemiyi yerden yukarı kaldırdı. 18Sular yükseldi, çoğaldıkça çoğaldı; gemi suyun üzerinde yüzmeye başladı. 19Sular öyle yükseldi ki, yeryüzündeki bütün yüksek dağlar su altında kaldı. 20Yükselen sular dağları on beş arşın[n] aştı. 21-22Yeryüzünde yaşayan bütün canlılar yok oldu; kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler, insanlar, soluk alan bütün canlılar öldü. 23RAB insanlardan evcil hayvanlara, sürüngenlerden kuşlara dek bütün canlıları yok etti, yeryüzündeki her şey silinip gitti. Yalnız Nuh'la gemidekiler kaldı. 24Sular yüz elli gün boyunca yeryüzünü kapladı.
8
Tufanın Sonu
1Sonra Tanrı Nuh'u ve gemideki evcil ve yabanıl hayvanları anımsadı. Yeryüzünde bir rüzgar estirdi, sular alçalmaya başladı. 2Enginlerin kaynakları, göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi. 3Sular yeryüzünden çekilmeye başladı. Yüz elli gün geçtikten sonra sular azaldı. 4Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ararat dağlarına oturdu. 5Sular onuncu aya kadar sürekli azaldı. Onuncu ayın birinde dağların doruğu göründü.
6Kırk gün sonra Nuh yapmış olduğu geminin penceresini açtı. 7Kuzgunu dışarı gönderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dönmedi, uçup durdu. 8Bunun üzerine Nuh suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamak için güvercini gönderdi. 9Güvercin konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suyla kaplıydı. Gemiye, Nuh'un yanına döndü. Nuh uzanıp güvercini tuttu ve gemiye, yanına aldı. 10Yedi gün daha bekledi, sonra güvercini yine dışarı saldı. 11Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı. 12Yedi gün daha bekledikten sonra güvercini yine gönderdi. Bu kez güvercin geri dönmedi.
13Nuh altı yüz bir yaşındayken, birinci ayın birinde yeryüzündeki sular kurudu. Nuh geminin üstündeki kapağı kaldırınca toprağın kurumuş olduğunu gördü. 14İkinci ayın yirmi yedinci günü toprak tümüyle kurumuştu.
15-16Tanrı Nuh'a, “Karın, oğulların ve gelinlerinle birlikte gemiden çık” dedi, 17“Kendinle birlikte bütün canlıları, kuşları, hayvanları, sürüngenleri de çıkar. Üresinler, verimli olsunlar, yeryüzünde çoğalsınlar.”
18Nuh karısı, oğulları ve gelinleriyle birlikte gemiden çıktı. 19Bütün hayvanlar, sürüngenler, kuşlar, yeryüzünde yaşayan her tür canlı da gemiyi terk etti.
20Nuh RAB'be bir sunak yaptı. Orada bütün temiz sayılan hayvanlarla kuşlardan yakmalık sunular sundu. 21Güzel kokudan hoşnut olan RAB içinden şöyle dedi: “İnsanlar yüzünden yeryüzünü bir daha lanetlemeyeceğim. Çünkü insan yüreğindeki eğilimler çocukluğundan beri kötüdür. Şimdi yaptığım gibi bütün canlıları bir daha yok etmeyeceğim.
22“Dünya durdukça
Ekin ekmek, biçmek,
Sıcak, soğuk,
Yaz, kış,
Gece, gündüz hep var olacaktır.”
9
Tanrı Nuh'la Antlaşma Yapıyor
1 Tanrı, Nuh'u ve oğullarını kutsayarak, “Verimli olun, çoğalıp yeryüzünü doldurun” dedi, 2“Yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümü sizden korkup ürkecek. Yeryüzündeki bütün canlılar, denizdeki bütün balıklar sizin yönetiminize verilmiştir. 3Bütün canlılar size yiyecek olacak. Yeşil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum.
4 “Yalnız kanlı et yemeyeceksiniz, çünkü kan canı içerir. 5Sizin de kanınız dökülürse, hakkınızı kesinlikle arayacağım. Her hayvandan hesabını soracağım. Her insandan, kardeşinin canına kıyan herkesten hakkınızı arayacağım.
6 “Kim insan kanı dökerse,
Kendi kanı da insan tarafından dökülecektir.
Çünkü Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.
7 Verimli olun, çoğalın.
Yeryüzünde üreyin, artın.”
8Tanrı Nuh'a ve oğullarına şöyle dedi: 9-10“Sizinle ve gelecek kuşaklarınızla, sizinle birlikteki bütün canlılarla –kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, gemiden çıkan bütün hayvanlarla– antlaşmamı sürdürmek istiyorum. 11Sizinle antlaşmamı sürdüreceğim: Bir daha tufanla bütün canlılar yok olmayacak. Yeryüzünü yok eden tufan bir daha olmayacak.”
12Tanrı şöyle sürdürdü konuşmasını: “Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek antlaşmamın belirtisi şu olacak: 13Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak. 14Yeryüzüne ne zaman bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, 15sizinle ve bütün canlı varlıklarla yaptığım antlaşmayı anımsayacağım: Canlıları yok edecek bir tufan bir daha olmayacak. 16Ne zaman bulutlarda yay görünse, ona bakıp yeryüzünde yaşayan bütün canlılarla yaptığım sonsuza dek geçerli antlaşmayı anımsayacağım.”
17Tanrı Nuh'a, “Kendimle yeryüzündeki bütün canlılar arasında sürdüreceğim antlaşmanın belirtisi budur” dedi.
Nuh'un Oğulları
18Gemiden çıkan Nuh'un oğulları Sam, Ham ve Yafet idi. Ham Kenan'ın babasıydı. 19Nuh'un üç oğlu bunlardı. Yeryüzüne yayılan bütün insanlar onlardan üredi.
20Nuh çiftçiydi, ilk bağı o dikti. 21Şarap içip sarhoş oldu, çadırının içinde çırılçıplak uzandı. 22Kenan'ın babası olan Ham babasının çıplak olduğunu görünce dışarı çıkıp iki kardeşine anlattı. 23Sam'la Yafet bir giysi alıp omuzlarına attılar, geri geri yürüyerek çıplak babalarını örttüler. Babalarını çıplak görmemek için yüzlerini öbür yana çevirdiler. 24Nuh ayılınca küçük oğlunun ne yaptığını anlayarak, 25şöyle dedi:
“Kenan'a lanet olsun,
Köleler kölesi olsun kardeşlerine.
26Övgüler olsun Sam'ın Tanrısı RAB'be,
Kenan Sam'a kul olsun.
27Tanrı Yafet'e[o] bolluk versin,
Sam'ın çadırlarında yaşasın,
Kenan Yafet'e kul olsun.”
28Nuh tufandan sonra üç yüz elli yıl daha yaşadı. 29Toplam dokuz yüz elli yıl yaşadıktan sonra öldü.
10
Nuh Oğullarının Soyu
(1Ta.1:5-23)
1Nuh'un oğulları Sam, Ham ve Yafet'in öyküsü şudur:
Tufandan sonra bunların birçok oğlu oldu.
2Yafet'in oğulları: Gomer, Magog, Meday, Yâvan, Tuval, Meşek, Tiras. 3Gomer'in oğulları: Aşkenaz, Rifat, Togarma. 4Yâvan'ın oğulları: Elişa, Tarşiş, Kittim, Rodanim. 5Kıyılarda yaşayan insanların ataları bunlardır. Ülkelerinde çeşitli dillere, uluslarında çeşitli boylara bölündüler.
6Ham'ın oğulları: Kûş, Misrayim, Pût, Kenan. 7Kûş'un oğulları: Seva, Havila, Savta, Raama, Savteka. Raama'nın oğulları: Şeva, Dedan. 8Kûş'un Nemrut adında bir oğlu oldu. Yiğitliğiyle yeryüzüne ün saldı. 9RAB'bin önünde yiğit bir avcıydı. “RAB'bin önünde Nemrut gibi yiğit avcı” sözü buradan gelir. 10İlkin Şinar topraklarında, Babil, Erek, Akat, Kalne kentlerinde krallık yaptı. 11-12Sonra Asur'a giderek Ninova, Rehovot-İr, Kalah kentlerini ve Ninova'yla önemli bir kent olan Kalah arasında Resen'i kurdu.
13-14Misrayim Ludlular'ın, Anamlılar'ın, Lehavlılar'ın, Naftuhlular'ın, Patruslular'ın, Filistliler'in ataları olan Kasluhlular'ın ve Kaftorlular'ın atasıydı.
15-18Kenan ilk oğlu olan Sidon'un[ö] babası ve Hititler'in, Yevuslular'ın, Amorlular'ın, Girgaşlılar'ın, Hivliler'in, Arklılar'ın, Sinliler'in, Arvatlılar'ın, Semarlılar'ın, Hamalılar'ın atasıydı. Kenan boyları daha sonra dağıldı. 19Kenan sınırı Sayda'dan Gerar, Gazze, Sodom, Gomora, Adma ve Sevoyim'e doğru Laşa'ya kadar uzanıyordu. 20Ülkelerinde ve uluslarında çeşitli boylara ve dillere bölünen Hamoğulları bunlardı.
21Yafet'in ağabeyi olan Sam'ın da çocukları oldu. Sam bütün Ever soyunun atasıydı.
22Sam'ın oğulları: Elam, Asur, Arpakşat, Lud, Aram. 23Aram'ın oğulları: Ûs, Hul, Geter, Maş. 24Arpakşat Şelah'ın babasıydı[p]. Şelah'tan Ever oldu. 25Ever'in iki oğlu oldu. Birinin adı Pelek'ti[r]; çünkü yeryüzündeki insanlar onun yaşadığı dönemde bölündü. Kardeşinin adı Yoktan'dı. 26-29Yoktan Almodat'ın, Şelef'in, Hasarmavet'in, Yerah'ın, Hadoram'ın, Uzal'ın, Dikla'nın, Oval'ın, Avimael'in, Şeva'nın, Ofir'in, Havila'nın, Yovav'ın atasıydı. Bunların hepsi Yoktan'ın soyundandı.
30Doğuda, Meşa'dan Sefar'a uzanan dağlık bölgede yaşarlardı. 31Ülkelerinde ve uluslarında çeşitli boylara ve dillere bölünen Samoğulları bunlardı.
32Tufandan sonra kayda geçen, ulus ulus, boy boy yeryüzüne yayılan bütün bu insanlar Nuh'un soyundan gelmedir.
11
Babil Kulesi
1Başlangıçta dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşur, aynı sözleri kullanırlardı. 2Doğuya göçerlerken Şinar bölgesinde bir ova bulup oraya yerleştiler.
3Birbirlerine, “Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim” dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar. 4Sonra, “Kendimize bir kent kuralım” dediler, “Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız.”
5RAB insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi. 6“Tek bir halk olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar” dedi, 7“Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar.” 8Böylece RAB onları yeryüzüne dağıtarak kentin yapımını durdurdu. 9Bu nedenle kente Babil[s] adı verildi. Çünkü RAB bütün insanların dilini orada karıştırmış ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıtmıştı.
Sam'dan Avram'a
(1Ta.1:24-27)
10Sam'ın soyunun öyküsü: Tufandan iki yıl sonra Sam 100 yaşındayken oğlu Arpakşat doğdu. 11Arpakşat'ın doğumundan sonra Sam 500 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
12Arpakşat 35 yaşındayken oğlu Şelah doğdu. 13Şelah'ın doğumundan sonra Arpakşat 403 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu[t].
14Şelah 30 yaşındayken oğlu Ever doğdu. 15Ever'in doğumundan sonra Şelah 403 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
16Ever 34 yaşındayken oğlu Pelek doğdu. 17Pelek'in doğumundan sonra Ever 430 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
18Pelek 30 yaşındayken oğlu Reu doğdu. 19Reu'nun doğumundan sonra Pelek 209 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
20Reu 32 yaşındayken oğlu Seruk doğdu. 21Seruk'un doğumundan sonra Reu 207 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
22Seruk 30 yaşındayken oğlu Nahor doğdu. 23Nahor'un doğumundan sonra Seruk 200 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
24Nahor 29 yaşındayken oğlu Terah doğdu. 25Terah'ın doğumundan sonra Nahor 119 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
26Yetmiş yaşından sonra Terah'ın Avram, Nahor ve Haran adlı oğulları oldu.
27Terah soyunun öyküsü: Terah Avram, Nahor ve Haran'ın babasıydı. Haran'ın Lut adlı bir oğlu oldu. 28Haran, babası Terah henüz sağken, doğduğu ülkede, Kildaniler'in Ur Kenti'nde öldü. 29Avram'la Nahor evlendiler. Avram'ın karısının adı Saray, Nahor'unkinin adı Milka'ydı. Milka Yiska'nın babası Haran'ın kızıydı. 30Saray kısırdı, çocuğu olmuyordu.
31Terah, oğlu Avram'ı, Haran'ın oğlu olan torunu Lut'u ve Avram'ın karısı olan gelini Saray'ı yanına aldı. Kenan ülkesine gitmek üzere Kildaniler'in Ur Kenti'nden ayrıldılar. Harran'a gidip oraya yerleştiler. 32Terah iki yüz beş yıl yaşadıktan sonra Harran'da öldü.
  • Giriş
  • Video
  • Notlar

Notlar

1:1-2:3 Eski Ortadoğu yaratılış efsanelerinin çoğunda, ilahlardan biri düzensizliği temsil eden güçlü bir canavarı yener, düzenli bir dünya oluşturur ve öbür ilahlar tarafından yaratmış olduğu dünyanın kralı ilan edilir. Krallığı düzensizlik yaratacak güçler tarafından daima tehdit altındadır. Yaratılış Kitabı bu efsanelerden farklı bir yaratılış öğretisi sunar: Tek gerçek Tanrı, evrensel bir kaos canavarını yenmek zorunda kalmamıştır. Yaratma buyruğu ile düzenli dünyayı var etmiştir ve mutlak iradesi sayesinde bu düzen bugün hâlâ devam etmektedir (günahın yol açtığı yozlaşma ve amaçsızlığa rağmen; bkz. Rom.8:18-22).
1:1 Ya yaratılışın altı gününün özeti ya da ilk yaratılış eylemidir (bkz. Yar.2:1’e ait not; ayrıca bkz. Mez.102:25; Yşa.40:21). Başlangıçta Tanrı Kutsal Kitap, Tanrı’nın daima var olduğunu kabul eder ve bunu asla sorgulamaz. Yaratılan her şeyin bir başlangıcı vardır, ancak Tanrı her zaman var olagelmiştir (Mez.90:2). Başlangıçta Krş. Mesih’in yaratılıştaki işlevi, Yu.1:1-3. Tanrı... yarattı “Tanrı” için kullanılan İbranice ad “Elohim” çoğuldur, ancak fiil hali tekildir (Eski Antlaşma boyunca tek gerçek Tanrı’dan söz ederken böyledir). Çoğul hali, sayının çokluğundan ziyade, ihtişam, saygı ve onur ifadesidir. EskiAntlaşma’da “yaratmak” fiili için kullanılan İbranice fiil (bara), yalnızca Tanrı’nın eylemleri için kullanılır. göğü ve yeri Mekan ve zaman evreni anlamında her şeyi (bkz. Yşa.44:24-28; Yşa.45:18; ayrıca krş. Vai.11:5; Yer.10:16; Yu.1:3; Kol.1:16; İbr.1:2).
1:2 Yer Evrenin yaratılışı göklere değil, insanın yaratıldığı yeryüzüne odaklanır. Boştu ve yeryüzü şekilleri yoktu Bkz. Yar.1:11’e ait not; Yer.4:23. Tanrı’nın Ruhu Bkz. Eyü.33:4; Mez.104:30. Tanrı’nın Ruhu... dalgalanıyordu Tanrı’nın yaratma eylemine başlamakta olduğu ifade ediliyor.
1:3 Tanrı... diye buyurdu Bkz. Mez.33:6,Mez.33:9; Mez.148:5; İbr.11:3. Işık olsun Işık, Tanrı’nın yarattıklarının görünmesi ve yaşaması için gereklidir. EskiAntlaşma’da ışık, yaşam ve bereketin de simgesidir (bkz. 2Sa.22:29; Eyü.3:20; Eyü.33:29,Eyü.33:30; Mez.56:13; Mez.97:11; Mez.112:4; Yşa.53:1 1; Yşa.58:8,Yşa.58:10; Yşa.60:1,Yşa.60:3). Elçi Pavlus “ışı k”ı, günahın karartmış olduğu yüreklerin Tanrı tarafından yeniden aydınlatılmasını açıklarken kullanır (2Ko.4:6).
1:4 Tanrı’nın yarattığı her şey iyidir (bkz. Yar.1:10,Yar.1:12,Yar.1:18,Yar.1:21,Yar.1:25); hatta “çok iyi”dir (Yar.1:31). Yaratılışta düzensizliğin hiçbir izi, Tanrı’ya veya insana tehdit oluşturan hiçbir karanlık güç yoktur. Tanrı’nın yaşamı kutsayıp devam ettirmek üzere şekillendirdiği bu dünyada, karanlığı ve engin suları da iyi amaçlar için yaratmıştır (krş. Mez.104:19-26; Mez.127:2).
1:5 adını verdi Bkz. Yar.1:8,Yar.1:10. Eski Ortadoğu’da bir kralın insanlara veya nesnelere ad vermesi, onlara egemen olduğunu beyan etmesi anlamına gelirdi (bkz. Yar.41:45; 2Kr.23:34; 2Kr.24:17; Dan.1:7). Yaratılış öyküsünde, Tanrı gündüz, gece, gök, kara ve deniz gibi büyük evrensel öğelere ad vererek kendisinin her şeye egemen olduğunu ilan eder. Yaratılan canlılara ad verecek olan insandır ; bu da insanın bunlara egemen olacağını gösterir (bkz. Yar.1:26,Yar.1:28; ayrıca bkz. Yar.2:19 ve ilgili not). ilk gün Bazı uzmanlara göre yaratılış sürecinin bir günü, yirmi dört saatlik gündür; bazılarına göre ise “gün” sözcüğü, belirsiz uzunlukta bir süreci, çağı ifade eder veya sadece anlatımı kolaylaştırmak için kullanılmış bir terimdir.
1:6 kubbe Atmosfer veya gökyüzü (Yar.1:8; krş. Eyü.37:18; Yşa.40:22).
1:9 bir yere toplansın Irmakların aktığı denizler veya göller için yapılan bir tasvir (Yar.1:10; krş. 2Pe.3:5; Mez.24:2; Mez.104:7-9; Yer.5:22).
1:11 Biçimllendirme (ilk üç gün) ve doldurma (sonraki üç gün) günleri olarak da nitelendirilebilecek bu günler birbiriyle bağlantılıdır: Birinci gün ışık olur (Yar.1:3), dördüncü gün ışıklara birer işlev kazandırılır (Yar.1:14-15); ikinci gün gökkubbenin altındaki ve üstündeki sular birbirinden ayrılır (Yar.1:7), beşinci gün bu ortamlarda çeşitli canlılar var edilir (Yar.1:21); üçüncü gün kuru toprak ortaya çıkarılır (Yar.1:9) ve burada bitkilerin oluşması buyrulur (Yar.1:11), altıncı gün toprakta yaşayacak iki canlı türü, hayvanlar (Yar.1:24) ve insanlar (Yar.1:26) yaratılır. türüne göre Bkz. Yar.1:12,Yar.1:21,Yar.1:24-25. Hem yaratılış hem de canlıların çoğalması, Tanrı’nın koyduğu doğa yasalarına göre gerçekleşir.
1:14-15,17-18 Tanrı gök cisimlerinin asıl yaratılış amacını burada açıkça belirtmektedir.
1:16 iki büyük ışığı İkisi de putperestlerin ilahlarına ait özel adlar olduğundan, “güneş” ve “ay” sözcükleri burada kullanılmamıştır (bkz. Yşa.40:26).
1:21 deniz canavarlarını Türü tam olarak bilinmeyen büyük deniz canlıları. Düşman anlamındaki kullanımı için bkz. Babil, Yer.51:34; Mısır, Hez.29:3; Hez.32:2; Eyü.7:12; Mez.74:13; Yşa.27:1 (ancak bazı uzmanlar Yşa.27:1’deki yerin Mısır olduğunu düşünür).
1:22 Verimli olun, çoğalın Tanrı’nın kutsaması ile sudaki ve gökteki canlılar çoğalır, dünyayı yaşam ile doldurur (bkz. Yar.1:28’e ait not).
1:24 sürüngen Terimin İbranicesi, fare, böcek gibi öteki kara hayvanlarını da kapsar.
1:26 Suretimizde, kendimize benzer Tanrı Yaratıcı Egemen olarak yaratılışının şaheserini ilan ediyor (bkz. Yar.5:1; Yar.9:6; krş. 1Ko.11:7; Ef.4:24; Kol.3:10; Yak.3:9). İnsanlar Tanrı’nın benzeyişinde yaratıldıkları için onura ve saygıya layıktırlar (bkz. Yar.9:6; Yak.3:9). “Suret”, fiziksel özellikleri değil, kişisel özellikleri (iradeyi, duyguları ve aklı), ahlâksal özellikleri (örn. doğruluk; Ef.4:24; Kol.3:10) ve ilişkisel boyutu (insanın Tanrı’yla ve öbür insanlarla ilişki kurma yetisini) içerir. İnsan, Tanrı’nın temsilcisi olmak üzere yaratılmıştır; ancak daha sonra günahla bu benzerlik zedelenmiş olsa da, imanlılar Mesih’in ikinci gelişinde tekrar “O’na benzer” olacaktır (1Yu.3:2, krş. Rom.8:29). egemen olsun ‘Egemen olsunlar diye’ anlamındadır. Tanrı, insana bu egemenliği, yarattığı varlıklar üzerindeki egemenliğini temsil etsin ve böylelikle tüm yaratılış O’nu yüceltsin diye vermiştir (bkz. Mez.8:5-8 ve ilgili not; İbr.2:5-9 ve ilgili notlar).
1:27 EskiAntlaşma’da şiirsel yazım biçimini gördüğümüz ilk yerdir. EskiAntlaşma’nın İbranicesi’nin yüzde kırkı şiir biçimindedir. erkek ve dişi İkisi de Tanrı’nın benzeyişindedir ve Tanrı’nın kutsamasına sahiptir. yarattı Bkz. Yar.1:1’e ait not.
1:28 Onları kutsayarak... doldurun... denetiminize alın... egemen olun Kutsama çoğalmayı, yeryüzünü doldurmayı ve yeryüzündeki yaratıklar üzerinde egemen olmayı içerir (bkz. Yar.1:26; Yar.2:15; Mez.8:6-8). Ne var ki insan, günah işledikten sonra bu kutsamayı Tanrı’nın amaçlarına ulaşmak için değil, kendi bencil amaçları uğruna kullanmaya başlar (bkz. Yar.6:4-8 ve ilgili notlar).
1:29-30 Bu ifadeden insanların ve hayvanların başlangıçta et yemedikleri anlaşılmaktadır (bkz. Yar.9:3).
1:31 çok iyi Bkz. Yar.1:4’e ait not.
2:1 Altı günlük yaratma eyleminin özeti (bkz. Yar.1:1’e ait not).
2:2 bitirdi... dinlendi İfade, yorgunluğu değil, Tanrı’nın yaratma işini tamamladığını belirtir (Yar.1:31). “Dinlendi” olarak çevrilen fiilin İbranicesi (bkz. Yar.2:2) “Şabat” sözcüğünün köküdür (bkz. Çık.16. bölüm; Yar.20:11).
2:4-4:26 Yar.1:1-2:3 ayetlerinde anlatılanlar (bkz. ilgili not) tüm yaratılışa odaklanıyordu, burada anlatılanlar ise insanlık tarihine odaklanır.
2:4 Göğün ve yerin Bkz. Yar.1:1’e ait not. öyküsü “Öykü” sözcüğünün İbranicesi, Yaratılış Kitabı’nda yer alan her ana öykünün başında geçer (bkz. Giriş ; Yar.2:4; Yar.5:1; Yar.6:9; Yar.10:1; Yar.11:10,Yar.11:27; Yar.25:12,Yar.25:19; Yar.36:1). “Göğün ve yerin yaratılış öyküsü” ifadesi, yaratılışın gerçekleştiğini varsayıp sonraki tarihi anlatmaya başlar. RAB Tanrı “RAB” (İbranice “YHVH”, yani “Yahve”) Tanrı’nın kendisi için kullandığı kişisel addır (bkz. Çık.3:15’e ait not; Çık.6:6’ya ait not). “Tanrı” (İbranice “Elohim”) ise genel bir terimdir. İki ad sıklıkla bir arada geçer, ancak tek Tanrı’yı kasteder.
2:6 yerden yükselen buhar İbranice’den “yerden çıkan su kaynakları” diye de çevrilebilir.
2:7 yarattı Fiilin İbranicesi, yapmak veya şekil vermek anlamına gelir ve özellikle çömlekçinin kile şekil vermesinden söz edildiğinde kullanılır (bkz. Yşa.45:9; Yer.18:6; ayrıca bkz. Eyü.10:8-12; Mez.139:13-17). yaşam soluğunu İnsanlar ve hayvanlar bu yaş am soluğuna sahiptir (bkz. Yar.1:30; Eyü.33:4); ancak Tanrı’nın suretinde yaratılmış insan, Tanrı’nın temsilcisi olarak hayvandan üstündür. yaşayan varlık Terimin İbranicesi, Yar.1:20,Yar.1:24’te “yaşayan yaratık” olarak çevrilmiştir.
2:8 Aden’de İbranice’de ‘mutluluk’veya ‘sevinç’anlamlarına gelir. Yaratılışın başlangıcında Tanrı’nın insanla birlikte bulunduğu yerdir. Günahla bozulan bu birlikteliğin başlangıç yeri olan Aden bahçesi, çok sonraları kurulacak Buluşma Çadırı’na (Çık. 25-27. bölümler), ardından Kral Süleyman’ın inşa edeceği tapınağa (1Kr.6. bölüm) ve nihai olarak Yeni Yeruşalim’e benzer (Va. 21-22. bölümler; ayrıca bkz. Bilgi Kutusu: Buluşma Çadırı ve Tapınak, s.122).
2:9 yaşam ağacıyla Meyvesini yiyenlere yaşam verir (bkz. Yar.3:22; Va.2:7; Va.22:2,Va.22:14). iyiyle kötüyü bilme ağacı İyi ve kötü bilgiyi simgeler ve meyvesini yiyenin ölümüne neden olur (Yar.2:17; Yar.3:3). “İyiyle kötüyü bilme”, ahlâki bilgi veya sezgi gücünü kasteder (bkz. Yas.1:39; Yşa.7:15-16). Bahçenin ortasında olan bu ağaç, Tanrı’nın insana sunduğu seçimi gösterir.Adem ve Havva, ya iyi ve kötüyü bilme konusunda Tanrı’nın sözüne güvenerek yaş ayacaklardı ya da Tanrı’dan bağımsız olarak kendi kararlarını verip öleceklerdi (bkz. Yar.2:17).
2:11 Havila Yar.10:29’da söz edilen yer olabilir. Muhtemelen Yar.10:7’de geçen Mısır’daki Havila değildir.
2:14 Asur’un Asur’un eski başkenti.
2:15 bakması... işlemesi Bkz. Yar.1:28’e ait not.
2:17 Bkz. Bilgi Kutusu: Ölüm. kesinlikle ölürsün Yılan daha sonra bunu yalanlayacaktır (Yar.3:4).
2:18-25 Eski Ortadoğu kaynaklarında kadının yaratılışını böylesine detaylı biçimde açıklayan tek anlatımdır.
2:18-20 Tanrı’nın benzeyişinde yaratılan insana verilen yeryüzünü doldurma ve ona egemen olma görevi, kadının yaratılışı gerçekleşmeden tamamlanamayacaktı.
2:19 ad vereceğini Bkz. Yar.1:5’e ait not.
2:23 İbranice’de kadın (İşşa) sözcüğü erkek (İş) sözcüğünden türetilmiştir.
2:24 annesini babasını bırakıp Artık onların koruması ve yetkisi altında olmayacaktır. tek beden olacak Tanrı’nın tek eşliliği amaçladığı görülür. Eşler, hayatları boyunca birbirlerine “tek beden” halinde bağlı olmalıdır; cinsel birliktelik de bunun bir ifadesidir (krş. 1Ko.6:16 ve ilgili not).
2:25 çıplaktılar... utanç nedir bilmiyorlardı Ne var ki günah yüzünden insan bu masumiyetini kaybedecektir (bkz. Yar.3:7).
3:1-24 Adem ve Havva’nın itaatsizliği, bunun doğal sonuçları (bkz. Yar.6:5-6; Yer.17:9; Rom.7:13-25) ve Tanrı’nın buna verdiği karşılık (krş. Rom.1:18-32; Rom.5:12-21 ve ilgili notlar) insanlık tarihinin tüm akışını etkileyecektir.
3:1 Yılan aracılığıyla konuşan Büyük Aldatıcı, yani Şeytan’dır (Va.12:9; Va.20:2). en kurnazı İbranice’de “kurnaz” ve “çıplak” (Yar.2:25) için kullanılan sözcükler neredeyse aynıdır. Yılan kurnazlığıyla Adem ve Havva’yı günah işlemeleri için kışkırtır, günah işledikten sonra çıplaklıklarının farkına varıp utanırlar (bkz. Yar.3:7). Tanrı gerçekten... dedi mi? Aldatıcı, insanı Tanrı’nın sözü konusunda şüpheye düşürmeye, dolayısıyla onları Tanrı’dan uzaklaştırmaya çalışmaktadır.
3:3 ona dokunmayın İlk günah bu sözlerin söylenmesiyle değil, yasak meyvenin yenmesiyle işlenmiştir.
3:4 kesinlikle ölmezsiniz Şeytan, Tanrı’nın sözünü açıkça yalanlıyor (bkz. Yar.2:17).
3:5 Tanrı biliyor ki Şeytan, Tanrı’nın insan için iyi olan amacını kötüleyerek insanı kendisine itaat etmeye ayartmaya çalışır (krş. Eyü.1:9-11; Eyü.2:4-5). Gözleriniz açılacak... Tanrı gibi olacaksınız Gözleri gerçekten açıldı (bkz. Yar.3:7), ama bu eylemin sonucu yılanın vaat ettiğinden farklıydı. İyiyle kötüyü bilerek Bkz. Yar.2:9’a ait not.
3:12-13 İnsanın suçu başkasına attığının ve sorumluluk kabul etmediğinin ilk örneği. Günahın sonuçlarından biridir.
3:15 senin başını ezecek, sen onun topuğuna saldıracaksın Bu ayet Tanrı ile Şeytan arasındaki büyük savaşı açıklar; bu savaş insanlık tarihi boyunca sürecektir. Şeytan, Tanrı’nın dünyadaki temsilcisiyle (insanla) daimi bir savaş içinde olacaktır. Kadının ‘soyu’ olarak tanımlanan Mesih, Şeytan’a son darbeyi indirecektir (bkz. İbr.2:14; Kol.2:15 ; krş. Rom.16:20).
3:16 çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim Çocuk doğururken çekilen acı ve ağrı, dünyada günahın çoğaldığını ve yayıldığını hatırlatır. Tanrı, cezalandırırken de lütufkar olduğunun göstergesi olarak, çoğalma kutsamasını (bkz. Yar.1:28 ve ilgili not) geri almamıştır. istek duyacaksın... o yönetecek Bu yüzden kadın ile erkek arasındaki ilişki, kadın için sevinç ve bereket getirecek bir durum olmaktan çıkıp dert ve acı verici olacaktır.
3:17-19 Erkek uzun süre ve zahmetli şekilde çalışmak zorunda kalsa bile (Tanrı’nın verdiği ceza), yaşamını sürdürebilmek için yiyecek sağlayabilecek (Tanrı’nın lütfu), böylece günahlı insan soyunu devam ettirecektir.
3:19 toprağa dönünceye dek... toprağa döneceksin Adem’in çabaları ölüme engel olamayacaktı. Bedeninin (Yar.2:7) ve yiyeceğinin (bkz. Yar.3:17) kaynağı olan toprak, ölümünün simgesi haline gelmişti.
3:20 Adem’in karısına ikinci bir ad vermesi (bkz. Yar.2:23-24 ve ilgili not) egemenliğini açıkladığı bir eylem değil (bkz. Yar.1:5; Yar.2:19’a ait notlar), Adem’in imanının bir göstergesidir. “Havva”, İbranice’de ‘yaşam’ anlamına gelen sözcükten türemiştir.Adem, ölüm cezasına çarptırılmış olmasına rağmen (bkz. Yar.2:17; Yar.3:7,Yar.3:10,Yar.3:16-19) Havva’nın aracılığıyla kendi soyunun devam edeceğine inanmaktadır.
3:21 onları giydirdi Tanrı lütuf göstererek Adem ile Havva’nın utancını örter (krş. Yar.3:7,Yar.3:10).
3:22 iyiyle kötüyü bilmekle Bkz. Yar.3:5’e ait not. ölümsüz olmasına Tanrı’nın bunu yapması insan için aslında bir lütuftur. Tanrı, insanın sonsuza dek günahlı yaşamasına engel olmakla, günahtan kurtuluşun yolunu açmıştır (bkz. Rom.5:18-19).
3:24 yolunu denetlemek için Tanrı’nın kılıcı, günahlı insanlık ile yaşam ağacı arasında duruyordu (krş. Yar.3:22).Artık insan, yalnızca Tanrı’nın Mesih’te sağladığı kurtuluş sayesinde yeniden yaşam ağacına yaklaşabilir (bkz. Va.2:7; Va.22:2,Va.22:14,Va.22:19). Keruvlar Bkz. Bilgi Kutusu: Melekler. Arkeolojik kazılar sonucunda, Eski Mezopotamya’ya ait tapınakların ve sarayların girişlerinde nöbet tutan kanatlı varlıkların heykellerine rastlanmıştır.
4:1-11:32 Günahın ikinci nesilde kardeş katlinden, yedinci nesilde Tanrı’ya karşı küstahça bağımsızlık ilan etmeye kadar nasıl büyüdüğü görülmektedir.
4:3-4 Buradaki kıyaslama, getirilen sununun türü (bitki veya hayvan) ile ilgili değil, rastgele ve kayıtsızca getirilen (toprağın ürünlerinden) bir sunu ile seçkin sunu (sürünün ilk doğanı; sununun özenle ve itaatle sunulduğunu gösterir) arasındaki farkla ilgilidir. Sunu getiren kişinin amacı ve tutumu son derece önemlidir. Tanrı Habil’in sunusunu imanından ötürü kabul etmiştir (İbr.11:4).
4:5 öfkelendi Kayin’in, Tanrı’ya getirdiği sununun yeterli olduğunu düşündüğü anlaşılmaktadır.
4:7 günah kapıda pusuya yatmış Kayin’in, kardeşi hakkında kötülük tasarladığı ima ediliyor.
4:8 Haydi, tarlaya gidelim Bu sözler Peşitta’dan, Septuaginta’dan, Samiriye Tevratı’ndan ve Vulgata’dan alınmıştır. kardeşine saldırıp onu öldürdü Bu ilk cinayet vahşiceydi, çünkü bilinçli olarak kardeşin kardeşi öldürmesi söz konusuydu (bkz. Yar.4:9-11; 1Yu.3:12; krş. Mat.23:35; İbr.11:4). İlk günahın korkunç sonuçları ve yaşamın her alanına nasıl hızla yayıldığı çarpıcı bir şekilde görülmektedir.
4:9 Bkz. Lev.19:16; Yas.21:1-9. Kayin’in yüreğinin katılığının ve olanlara kayıtsızlığının göstergesidir.
4:10 kardeşinin kanı... sesleniyor Krş. Mat.23:35; Luk.11:50-51; İbr.11:4. Tanrı’nın adaleti, yapılan her adaletsizliğin karşılığını bulması gerektiğini öngörür. Şiddet içeren bir tutumla dökülen kan, her şeyin saflığını bozar (krş. Mez.106:38; Yşa.59:3; Ağı.4:14).
4:11 laneti Lanet altındaki kişi Kayin’dir. Daha önceleri toprağı işlediğinde, toprak ona ürün vermişti (Yar.4:2-3). Artık, kardeşinin kanı ile sulanan toprak ona ürün vermeyecektir (Yar.4:12).
4:12 aylak aylak dolaşacaksın Kayin öbür insanlara yabancılaşacak ve topraktan artık ürün alamayacağı için de çalışmayacaktır ( Yar.4:16).
4:13 cezam kaldıramayacağım kadar ağır Kayin pişmanlık duymak yerine, kendine acımaktadır. Günahı katlanarak artar: önce Tanrı’yı hafife almış (Yar.4:3), sonra öfkelenmiş (Yar.4:5), ardından kardeşine tuzak kurup onu öldürmüş (Yar.4:8) ve yalan söylemiştir (Yar.4:9); şimdi de tamamen kendini düşünmektedir (bu ayet). En sonunda Tanrı’dan da uzaklaşacaktır (Yar.4:14,Yar.4:16). Bazı yorumculara göre ise “cezam” sözcüğü İbranice’de ‘kötülüğüm’ anlamına da gelebilir; buna göre bu ayet, Kayin’in, günahının ne kadar ciddi olduğunu kabul ettiğini anlatır.
4:14-15 kim... kim... kimse Ya insan soyunun hızlı çoğalacağı öngörülerek söylenmiştir ya da Kayin ile birlikte yargı altında olan (Yaratılış Kitabı’nda söz edilmeyen kardeşleri dahil) aile üyelerinden söz edilmektedir.
4:15 nişan Öldürmek isteyenlerden Kayin’i korumak üzere koyulmuş bir uyarı işareti. Katilin canı şimdilik bağışlanmıştır (ama bkz. Yar.6:7; Yar.9:6).
4:17-18 Bkz. Şit’in soy ağacı: Kenan, Yar.5:12; Hanok, Yar.5:21; Yeret, Yar.5:18; Mahalalel, Yar.5:15; Meuşelah, Yar.5:25; Lemek, Yar.5:28. İki soy ağacındaki adların benzerliği dikkat çekicidir; bazı uzmanlar bu tür soy ağaçlarında bazı adların seçilip bazılarının atlanmasının, ses benzerliğini ön plana çıkararak insanların benzerliğini vurgulamak amacını taşıdığını savunur (bkz. Bilgi Kutusu: Soyağaçları, s.554; ayrıca bkz. 1. Tarihler: Giriş).
4:17 kent Bu sözcüğün İbranicesi, büyüklüğüne bakılmadan her tür yerleşim birimi için kullanılır. Burada bir sözcük oyunu yapılmaktadır: Nod, ‘aylak, dolaşmak’ anlamındadır. Kayin “aylaklık ülkesinde” “aylak dolaşacaktı”, ancak Tanrı’nın söylediklerine rağmen kendi çabasıyla “kalıcı bir yerleşim birimi” oluşturdu.
4:19 iki kadınla evlendi Çok eşlilik ilk kez burada görülüyor (bkz. Yar.2:23-24 ve ilgili not). Lemek, Tanrı’nın kutsamasına (bkz. Yar.1:28) kendi yoluyla (çok eş alarak) kavuşmaya çalışıyordu.
4:20-22 Yaval... Yuval... Tuval-Kayin Lemek’in üç oğlunun adlarının okunuşu birbirine yakındı; adları insan yeteneklerini vurgulayan İbranice fiil “YVL”den türemiştir.
4:22 kesici aletler Tarım, inşaat ve belki de savaşta kullanılmak üzere.
4:23 beni yaraladığı için bir adam öldürdüm Lemek, Kayin’in özensiz sunu sunması (bkz. Yar.4:3-4’e ait not) ve kardeşini öldürmesiyle katlanan günahı daha da büyütmüş, öcünü Tanrı’ya bırakacağı yerde kendi öcünü dehşet verici şekilde almıştır (bkz. Yas.31:35).
4:24 yetmiş yedi kez Krş. Mat.18:21-22 ve ilgili notlar.
4:25 yine... başka bir oğul Habil ölmüş, Kayin ise kovulmuştu. RAB ailenin soyunu devam ettirmek üzere Adem ve Havva’ya üçüncü bir oğul verdi. Şit ‘Bağışlamak’ anlamına gelir.
4:26 insanlar RAB’be yakarmaya başladı Şit’in soyunun Tanrı’ya güvenmesi, Kayin’in soyundan olan Lemek’in küstahlığına tezattır.
5:1 öyküsü Bkz. Yar.2:4’e ait not. Benzer Bkz. Yar.1:26’ya ait not.
5:2 erkek ve dişi Bkz. Yar.1:27’ye ait not. Kutsadı Bkz. Yar.1:28’e ait not. Adını verdi Bkz. Yar.1:5’e ait not.
5:3 kendi suretinde, kendisine benzer TanrıAdem’i nasıl kendi günahsız benzerliğinde yarattıysa (bkz. Yar.9:6; Yak.3:9), şimdi günahlı Adem’in de kendi günahlı benzerliğinde bir oğlu vardır (bkz. Mez.51:5 ve ilgili not).
5:5 öldü İfade, Tanrı’nın günahla ilgili yargısını çarpıcı bir şekilde hatırlatır (bkz. Bilgi Kutusu: Ölüm, s.1660).
5:22 Tanrı yolunda yürüdü Bu cümle öbür ayetlerdeki “yaşadı” ifadesinin yerini alır; sıradan bir yaşam sürmek ile Tanrı ile yakın bir ilişki içinde yaşamak arasında fark olduğunu hatırlatır.
5:24 sonra... yanına almıştı Hanok ölümü tatmadan (İbr.11:5) Tanrı’nın huzuruna alınmıştır (krş. 2Kr.2:11; Mez.49:15; Mez.73:24). Kayin’in soyunda Adem’den sonra yedinci nesil olan Lemek’in aksine, Şit’in soyundaAdem’den sonra yedinci nesil olan Hanok (Yah.14) ‘Tanrı’yı hoşnut eden biri’ idi (İbr.11:5).
5:27 969 yıl Tufandan sonra sadece Nuh ile ailesi hayatta kaldı. Sayılar birebir anlamıyla kabul edilirse Metuşelah tufanın olduğu yıl ölmüştür (Yar.5:25,Yar.5:28’de ve Yar.7:6’da verilen sayıların toplamı tam 969’dur).
5:29 Nuh ‘Rahatlık’ anlamına gelir.
6:1-8 İnsanlık tarihinin ilk döneminde yozlaşmışlık öylesine artmış ve geniş bir alana yayılmıştı ki, Tanrı yaratılışın tümünü tufan aracılığıyla yargılamayı gerekli gördü.
6:2,4 İlahi varlıklar İbranice’den birebir çevirisi: “Tanrı oğulları”. Bunların melek (krş. Eyü.1:6; Eyü.2:1; Mez.29:1) veya Şit’in soyundan Tanrı’ya sadık erkekler oldukları tahmin edilir. Bazı yorumcular, Yah.6-7’ye (ve çeşitli Yahudi kaynaklara) dayanarak bunların ‘düşmüş melekler’ olduğunu söyler. Bazı yorumcular ise, melekler ile insanlar arasında cinsel ilişki ve evlilik yaratılış düzenine aykırı olduğu için burada meleklerden söz edilmediğini savunur (1. bölüm; Mar.12:25). Bir başka yoruma göre ise, bu ifade kral ve kral soyundan gelenler (eski Ortadoğu’da krallar ilah olarak görülürdü) için kullanılır. Bazı ayetlerde de buna benzer tanımlamalar farklı bağlamlarda insanlar için kullanılmıştır (bkz. Yas.14:1; Yas.32:5; Mez.73:15; Yşa.43:6; Hoş.1:10; Hoş.11:1). insan kızlarını Kayin’in soyundan gelen kadınlar anlamına geliyor olabilir ; bu doğruysa 1-2. ayetler, 5. bölümdeki Şit’in soyundan olanların 4. bölümdeki Kayin’in soyundan olanlarla yaptıkları evliliklerin, iyi ve kötü soy arasındaki ayrımın bozulmasına yol açtığını gösterir.
6:3 İnsanın ömrü yüz yirmi yıl olacak İbranicesi göz önüne alındığında bu sözler, Tanrı’nın insanları tufanla cezalandıracağı zamana bu kadar kaldığını ifade ediyor da olabilir (krş. 1Pe.3:20).
6:4 Nefiller İbranice sözcük ‘düşmüş kişiler’anlamına gelir. Septuaginta’da “devler” diye geçer. Tanımlamaya göre iri ve güçlü insanlar olmalıdırlar (bkz. Say.13:31-33).
6:5 Kutsal Kitap’ta, günahın insanı nasıl her yönden etkilediğiyle ilgili yapılan en net tanımlardan biridir. İnsan doğası değişmediği için tufandan sonra da insan günahlı tutumunu sürdürür (Yar.8:21).
6:6 pişman oldu Tanrı’nın insanı yaratmakla hata yaptığının değil, lütfuna ve sabrına karşın tövbe etmeye yanaşmayan insanı yüce adaletinden ötürü yargılamak zorunda olması nedeniyle duyduğu derin kederin ifadesidir.
6:7 Hayvanları, sürüngenleri, kuşları Hayvanlar ahlâksal açıdan masum olsa da, insanların yozlaşmış egemenliği altında olduklarından yargı altındaydı (bkz. Rom.8:18-25).
6:8-9 Bkz. Yar.5:22’ye ait not. Nuh’un Tanrı’yı hoşnut eden yaşantısı, çağdaşlarının kötü yaşantılarıyla tezat oluşturuyordu (bkz. Yar.6:5 ve ilgili not; ayrıca bkz. Yar.6:12).
6:9-9:29 Eski Ortadoğu efsanelerinin birçoğunda büyük ilahlardan birinin, insanların çıkardığı gürültüden rahatsız olduğu için yeryüzünde büyük bir tufan başlattığı görülür. Yaratılış Kitabı’nda tanrılar ve insanlık hakkındaki bu yaygın putperest fikirlere karşı gelinir ve gerçek tamamen farklı bir tanrıbilim ışığında verilir. Bu öyküde Yaratan (tek Tanrı), kendi benzeyişinde yaratmış olduğu ve yaratılışının kâhyası ilan etmiş olduğu insanın içine düştüğü ahlâksızlıktan keder duymaktadır. İnsanlık öyle yozlaşmıştır ki bu sınır tanımayan kötülük yalnızca kökten bir yargıyla ortadan kaldırılabilecektir. Ancak Tanrı, insanlığın bağımlı olduğu yaratılışı keyfi bir şekilde yok etmeye hazır, insafsız bir tanrı değildir. Tufanı gönderen Tanrı, yaratılışı kayıracağını vaat eder ve bunun gökkuşağı ile simgelenmesini, böylelikle daima hatırlanmasını sağlar (bkz. Yar.9:8-17 ve ilgili notlar). 8-9. bölümde aktarılan olaylar ile 1. bölümdeki bazı olaylar arasında benzerlikler görülür. Sırasıyla Yar.8:2 ile Yar.1:7’yi, Yar.8:5 ile Yar.1:9’u, Yar.8:7 ile Yar.1:20’yi, Yar.8:17 ile Yar.1:25’i, Yar.9:1-2 ile Yar.1:28’i, Yar.9:3 ile Yar.1:30’u kıyaslayın. 1. bölümde her şeyin başlangıcı anlatılır, 8-9. bölümlerde ise tufan sonrası yeni bir başlangıç anlatılır.
6:9 öykü Bkz. Yar.2:4’e ait not. Doğru Bkz. Mez.1:5’e ait not.
6:14 gofer Selvi ağacı olduğu tahmin edilmektedir. gemi Bu sözcüğün İbranicesi, Kutsal Kitap’ta buradan başka sadece Musa’yı Nil’in sularında taşıyan sepeti tanımlarken kullanılmıştır (Çık.2:3,Çık.2:5). İçini dışını ziftle Krş. Çık.2:3.
6:17 yeryüzündeki her canlı ölecek Bazı yorumcular metinde yer alan terimlerden ötürü tufanın tüm yeryüzünü kapsadığını düşünür (bkz. Yar.6:7,Yar.6:12-13; Yar.7:4,Yar.7:19,Yar.7:21-23; Yar.8:21; Yar.9:11,Yar.9:15). Bazılarına göre ise tufanın etkili olduğu alanlardaki tüm canlılar ölmüştür, ancak bu sınırlı bir alandır ve sadece Musa’nın coğrafi bilgisi ile Nuh’un bakış açısından evrenseldir (bkz. Giriş).
6:18 antlaşma Bkz. Yar.9:9-10’a ait not ; Bilgi Kutusu: Antlaşma, s. 25. Nuh, Tanrı ile arasındaki antlaşmanın detaylarını sular çekildikten sonra öğrenecektir (bkz. Yar.9:8-17). Adem’e verilen sorumluluklar Nuh’a da verilir (bkz. Yar.9:2-7). Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte Tanrı, Nuh’un bütün aile fertlerini kurtararak onlara olan sevgisini gösterir. Tanrı’nın bu yaklaşımı, ebeveynlerin çocuklarına karşı sorumluluklarını da vurgular (bkz. Yar.17:7-27; Yar.18:19; Yas.30:19; Mez.78:1-7; Mez.102:28; Mez.103:17, 18; Mez.112:1-2; Elç.2:38-39; Elç.16:31; 1Ko.7:14). Gemiye bin Nuh’un tufandan kurtulması, Tanrı’nın insanı kurtarmasının bir göstergesidir (bkz. İbr.11:7; 1Pe.2:5) ve vaftiz bu eylemle ilişkilendirilir (bkz. 1Pe.3:20-21).
6:20 çeşit Bkz. Yar.1:11’e ait not.
7:1 doğru Bkz. Yar.6:8-9’a ait not ; 2Pe.2:5; İbr.11:7.
7:2-3 Dinsel açıdan temiz sayılan hayvanlardan yakmalık sunu (bkz. Yar.8:20) ve yiyecek (bkz. Yar.9:3) olarak da yararlanacaktı ; kirli sayılan hayvanlar ise sadece çiftleşip çoğalmaları için alınmıştır.
7:13 Nuh, oğulları... karısıyla, üç gelini Krş. 1Pe.3:20; 2Pe.2:5.
7:14 Yar.1:21-25’te söz edilen beş hayvan türünün dördü burada sıralanır. Beşinci tür, yani denizdeki canlılar, yaşamını suda sürdürecektir.
7:20 dağları on beş arşın aştı Yaklaşık 7 m. Gemi 13,5 m yüksekliğindeydi (Yar.6:15), suların seviyesi geminin karaya oturmasını önleyecek düzeydeydi.
7:21-22 soluk alan... öldü Tanrı’nın yaratılışta verdiği armağan (bkz. Yar.1:30; Yar.2:7) günah yüzünden geri alınmıştı.
8:1 Tufan öyküsü bu noktaya kadar yargıyı, buradan itibaren ise kurtuluşu anlatır. Tanrı Nuh’u anımsadı Yüz elli günden beri Tanrı’nın sesi işitilmemişti (bkz. Yar.7:24). Kutsal Kitap’ta ‘anımsamak’ ifadesi, çoğunlukla birisi ile ilgilenmek, ona sevgi göstermek anlamında kullanılır (krş. “iyilikle”, Neh.5:19; Neh.13:31).
8:4 Ararat Bu yerin, Mezopotamya’nın kuzeyinin büyük kısmını ve bugünkü Türkiye’nin doğusunu kapsayan geniş ve dağlık bir krallık olan Asur Urartu’nun sınırları içinde kaldığı tahmin edilmektedir (bkz. Yşa.37:38; Yer.51:27). Çağdaş yorumcuların çoğu bunun Ağrı Dağı olduğuna inanır.
8:11 Güvercin gagasında... zeytin yaprağıyla... geri döndü Zeytin ağaçları yüksek yerlerde yetişmediği için bu taze yaprak Nuh için suların çekildiğine dair bir işaretti.
8:13 Nuh altı yüz bir yaşındayken, birinci ayın birinde Bu tarih, tufan sonrası insanlığın yeni başlangıcının tarihidir.
8:14 ikinci ayın yirmi yedinci günü Tufanın başladığı tarihten yaklaşık bir yıl sonrası (bkz. Yar.7:11).
8:17 üresinler, verimli olsunlar, yeryüzünde çoğalsınlar Bkz. Yar.1:22 ve ilgili not.
8:20 Yakmalık sunular Bkz. Lev.1:3-4 ve ilgili notlar.
8:21 Bu ayet, Tanrı’nın Nuh’la yapacağı antlaşmaya işaret eder (Yar.9:11-17). Güzel kokudan hoşnut Krş. Ef.5:2; Flp.4:18. İnsan yüreğindeki eğilimler... kötüdür Bkz. Yar.6:5 ve ilgili not. Doğru bir adam olan Nuh ve ailesi kurtulmuş olsa da doğalarında Adem’den miras aldıkları günah vardı. yeryüzünü bir daha lanetlemeyeceğim Bkz. Yar.9:11,Yar.9:15. Tanrı günah sorununu, insanlığı yok etmek yerine, Babil’de ilk işaretleri görülen (bkz. Yar.11:6-8 ve ilgili notlar) ve Avram’ın çağrılması (Yar.12:1) ile başlayarak Mesih İsa’yla tamamlanan kurtarış tasarısıyla çözümleyecektir. çocukluğundan beri Bu ifade Yar.6:5’teki “hep” sözcüğünün yerini alır ve insanın rahimde oluşmaya başladığı andan itibaren günahın etkisi altında olduğunu vurgular (bkz. Mez.51:5 ve ilgili not).
8:22 Bkz. Yar.1:14.
9:1-7 Tufandan sonraki yeni başlangıçta Tanrı ilk yaratılıştaki kutsamasını (Yar.1:28; krş. Yar.9:3; Yar.1:29-30) yeniliyor. Ancak ilk kutsamadan farklı olarak günahın dünyaya şiddet getirmiş olmasından ve artık hayvanların da yiyecek olduğunun bildirilmesinden ötürü (Yar.9:3), Tanrı insana yeni sınırlamalar getirir (Yar.9:4-6).
9:2 sizin yönetiminize verilmiştir Tanrı insanların yaratılış üzerindeki egemenliğini yeniden onaylar (bkz. Yar.1:26’ya ait not).Aden bahçesinde insana verilen egemenlik Tanrı’nın yetkisi altında sürdürülecekti, ancak artık bu egemenlik günahın etkisi altında devam edecektir (bkz. Yar.3:14-19; Mez.8; ancak bkz. Ef.2:1-3).
9:3 bütün canlılar size yiyecek olacak Krş. Yar.1:29-30 ve ilgili not.
9:4 kanlı et yemeyeceksiniz Lev.17:14’te kan ile yaşam arasındaki yakın ilişki açıklanır. Yaşam Tanrı’nın gizemli ve değerli armağanıdır (bkz. Vai.11:5). Tarih boyunca birçok putperest “kandaki yaşamı içerek” (krş. Lev.17:11) kendi yaşam güçlerini arttırmaya veya uzatmaya çalışmıştır.
9:5 hakkınızı... her hayvandan hesabını soracağım Tanrı insan yaşamının koruyucusudur (bkz. Yar.4:9-12; krş. Yar.1:26 ve ilgili not; ayrıca bkz. Çık.21:28-32).
9:6 Bkz. Çık.21:12-14; Say.35:16-32; ayrıca bkz. Rom.13:3-4; 1Pe.2:13-14. çünkü Tanrı insanı kendi suretinde yarattı Bkz. Yar.1:26 ve ilgili not; ayrıca bkz. Özd.14:31; Özd.17:5; Yak.3:9.
9:8-17 Tanrı’nın tufan sonrası yaratılışla ilk ve temel antlaşması. “Bir daha” (Yar.9:11,Yar.9:15), “kuşaklar boyunca” (Yar.9:12) ve “sonsuza dek” (Yar.9:16) ifadeleri bunun ebedi bir antlaşma olduğunu gösterir.
9:9-10 sizinle antlaşmamı sürdüreceğim Bkz. Tanrı’nın benzer vaatleri:Avram’la, Yar.15:18-20; Pinehas’la, Say.25:10-13; Davut’la, 2Sa.7.bölüm. Tanrı bu antlaşmada Nuh’a, soyuna (Nuh, insan soyunun yeni babasıdır, bkz. Yar.6:18) ve tüm yaratıklara, yaratılışla ilgili tasarıları tamamlanmadıkça dünyayı ve içindekileri yok etmeyeceğine söz verir (Yar.8:22).
9:13 Yayımı... antlaşmanın belirtisi Gökkuşağı bu antlaşmanın yükümlülüklerinin bir hatırlatması ve mührüydü. İbrahim’le yapılan antlaşmanın belirtisi sünnet (bkz. Yar.17:11) ve Sina Dağı’nda Musa’nın aracısı olduğu antlaşmanın belirtisi Şabat (bkz. Çık.31:16-17) olacaktı.
9:19 yayılan Bkz. 10. bölüm; Yar.11:8’e ait not.
9:20 çiftçiydi Babası Lemek gibi (bkz. Yar.5:29).
9:22 Kenan’ın Yani Kenanlılar’ın (bkz. Yar.9:25’e ait not; Yar.15:16’ya ait not).
9:25 Yeşu’nun Givonlular’ı hâkimiyetine almasıyla (Yşu.9:27) bu sözün yerine geldiği görülür (ayrıca bkz. Yşu.16:10; Hak.1:28, 30,33,35; 1Kr.9:20-21). Nuh’un laneti, tarihin bazı dönemlerinde yorumlanıp uygulandığı gibi siyahîleri köleleştirmek için kesinlikle dayanak olarak kabul edilemez, çünkü Ham’ın soyu ve Kenanlılar, Mısır’da keşfedilen duvar resimlerinde de görüldüğü gibi, beyaz ırktandır.
9:27 Yafet’e Bu ad ‘bolluk, genişlik’ anlamına gelir. Sam’ın çadırlarında yaşasın ‘Sam’a verilen kutsamaya ortak olsun’ anlamında.
9:29 sonra öldü Bkz. Yar.5:5’e ait not.
10:1-32 Bu bölümde söz edilen halklar arası bağ, sadece fiziksel akrabalığa değil, coğrafya, tarih ve dil ortaklığına da dayalı olabilir (bkz. Yar.10:5’e ait not; ayrıca bkz. 1. Tarihler: Giriş).
10:2 Yafet’in Kutsal Kitap’ta en az adı geçen Yafet’in soyu, Nuh’un oğullarının belki de en büyüğü (ama bkz. Yar.10:21) olarak ilk önce sıralanır. Seçilen soy olan Sam’ın soyu en son sıralanır (bkz. Yar.10:21-31; ayrıca bkz. Yar.11:10-26). Yafet oğulları çoğunlukla Kenan topraklarının kuzeyine ve batısına, Avrasya’ya yerleşir. Gomer Gomer’in soyu (Kimmerler) ve onunla akrabalığı olan uluslar (bkz. Yar.10:3) Karadeniz yakınlarına yerleşir. Magog Muhtemelen bir İskit oymağının atasıdır. Bu halk Kafkaslar’a ve Karadeniz’in güneydoğusu yakınlarındaki bölgelere yerleşir. Meday Medler’in atası. Yavan İyonya (Güney Yunanistan) ve Anadolu’nun batı bölgelerine yerleşir. Tuval, Meşek Sanılanın aksine bugünkü Rusya’daki Tobolsk ve Moskova ile ilişkili değildir. Daha sonraAsur yazıtlarında Magoglar’la birlikte adlarının geçtiği görülür (ayrıca bkz. Hez.38:2). Tuval’ın soyu muhtemelen Pontus’a, Meşek’in soyu da bugünkü Azebeycan’ın dağlık bölgesine yerleşmiştir. Anadolu’nun doğusundan kuzeye, Karadeniz’e doğru ilerlediler. Tiras Trakya adı bu kişiden geliyor olabilir.
10:3 Aşkenaz İskitler’in atası. Bu ayette söz edilen üç halk da yukarı Fırat bölgesine yerleşmiştir.
10:4 Elişa Ya Alaşiya (Kıbrıs’ın eski adı) ya da İtalya’nın güneyindeki Sicilya halkının atası. Tarşiş Muhtemelen İspanya’nın güneyine yerleşen halkın atası. Kittim Kıbrıslılar’ın atası. Rodanim Rodos Adası halkının atası olabilir.
10:6 Ham oğulları Asya’nın güneybatısına ve Afrika’nın kuzeydoğusuna yerleşmiştir. Kûş Etiyopyalılar’ın atası. Misrayim Mısırlılar’ın atasıdır; adı (‘iki Mısır’ anlamına gelir), Yukarı (güney) veAşağı (kuzey) Mısır’ı tanımlar. Put Ya Libya (bkz. Yar.10:13-14’e ait not) ya da Mısırlılar’ın Punt diye adlandırdıkları toprakların halkının, yani bugünkü Somalililer’in atası. Kenan ‘Mor toprak’ anlamına geliyor olabilir (aynı yörenin Grekçe adı olan ‘Fenike’ bu anlama gelir). Kenan, soyluların giyiminde ve eşyalarında kullanılan mor boyanın başlıca üreticisi ve ihracat bölgesiydi.
10:7 Burada söz edilen yedi oğlun soyundan gelen halklarArabistan’a yerleşmiştir. Şeva ve Dedan’dan İbrahim’in torunları olarak da söz edilir (bkz. Yar.25:3; krş. “Saba”, Hez.27:20-22).
10:8 Kûş’un 6. ayette geçen Kûş ile aynı yer olmadığı tahmin edilmektedir. Mezopotamya’da yaşamış Kassiler ile akrabalıkları olabilir. Nemrut Akatlar’ın erken dönem hükümdarlarından biri olan I. Sargon, İbranice’de bu şekilde geçiyor olabilir (bkz. Yar.10:10).
10:10 Erek Eski Mezopotamya’nın önemli kentlerinden biriydi. Uruk (bugünkü Irak’ta Varka) adının İbranicesi’dir.
10:11-12 önemli bir kent Ya Kalah (Resen de olabilir) ya da daha büyük olasılıkla Ninova (bkz. Yu.1:2; Yu.3:2; Yu.4:11). İfade, kent civarını da kapsıyor olabilir.
10:13-14 Ludlular’ın MuhtemelenAnadolu’daki Lidyalılar (bkz. Yar.10:22’ye ait not). Anamlılar’ın KuzeyAfrika’da, Mısır’ın batısında Kirene’ye yakın bölgede yaşayan halk. Lehavlılar Libyalı çöl kabileleri olabilir (bkz. Yar.10:6’ya ait not). Naftuhlular Aşağı (kuzey) Mısır halkı. Patruslular Yukarı (güney) Mısır halkı (bkz. Yar.10:6’ya ait not). Kaftorlular Eski zamanlarda Kaftor diye bilinen Girit’te bir süreliğine çeşitli Filistli gruplar da yerleşik olarak yaşamışlardı (bkz. Yer.47:4; Amo.9:7). Filistliler, İÖ 12. yüzyılda Mısır’ı istila eden kuvvetli bir Hint Avrupa denizci halkıydı. Oradan kovulduktan sonra büyük kısmı Kenan topraklarının güneybatısına göç etti ve zamanla tüm bölgeyi etkileri altına aldı. İsrailliler’in atalarının zamanında (bkz. Yar.21:32,Yar.21:34; Yar.26:1,Yar.26:8,Yar.26:14-15,Yar.26:18) Filistliler, Kenan topraklarına daha küçük gruplar halinde ve daha barışçıl bir şekilde yerleşmişti.
10:15-18 Sidon’un Saydalılar’ın atası. Hititliler’in İÖ üçüncü bin yılın sonlarında Güneydoğu Avrupa’dan Anadolu’ya göç eden, HintAvrupa dil ailesinden olan halk. İÖ ikinci bin yılın ortalarında Kuzey ve OrtaAnadolu’yu hâkimiyetleri altına aldılar ve yerli Hatti halkının adını alarak kendilerine Hititler dediler. İmparatorluk zaman zaman hem Babil hem de Mısır’a meydan okuyacak kadar güçlendi. Bu halk ile Kutsal Kitap’ta söz edilen Kenanlı Hititler arasındaki ilişkinin derecesi belirtilmez (ancak bkz. Hez.16:3 ve ilgili not). Yevuslular’ın İsrail’in Kenan’ı fethi sırasında Yeruş alim’de yaşayan halk. Yeruşalim bir dönem Yevus olarak da biliniyordu (bkz. Hak.19:10-11; 1Ta.11:4). Amorlular’ın İsrailliler’in Kenan’ı fethettiği dönemde Amorlular Kenan’ın dağlık bölgelerinde yaşıyordu. Girgaşlılar ile birlikte (Yar.10:16) Kenan’daki bu gruplar genellikle küçük kent devletlerde yaşıyorlardı.
10:19 Sodom, Gomora, Adma ve Sevoyim’e Bkz. Yar.14:2,Yar.14:8. Bu kentler muhtemelen Lut Gölü’nün doğu veya güneydoğusunda bulunuyordu.
10:21 Sam’ın Samiler’in atasıdır. Ever Sam’ın birkaç kuşak sonraki torunlarından olsa da (bkz. Yar.10:24-25; Yar.11:14-17), Ever’in İbraniler’in atası (“İbrani” sözcüğünün kökeni “Ever”dir) olarak özel bir öneme sahip olduğu anlaşılır.
10:22 Elam Mezopotamya’nın doğusunda yaşayan Elamlılar’ın atası. Asur Kuzey Mezopotamya’daki Asurlular’ın atası (bkz. Yar.2:14). Arpakşat Ayrıca bkz. Yar.11:10-13. Güney Mezopotamya’daki Kildaniler’in atası olabilir. Lud Muhtemelen Anadolu’daki Lidyalılar’ın atası (bkz. Yar.10:13-14’e ait not). Aram Kenan’ın kuzeydoğusu civarında bulunan bölge (günümüzdeki Suriye) halkının atası.
10:24 Şelah’ın Bkz. Yar.11:12-15. Arpakşat Şelah’ın babasıydı Masoretik metinde bu şekilde geçerken, Septuaginta’da “Arpakşat Kenan’ın babasıydı, Kenan Şelah’ın babasıydı” diye geçer.
10:25 Pelek’ti Bu ad ‘bölünme’ anlamına gelir (bkz. Yar.11:16-19). Yeryüzündeki insanlar... bölündü Muhtemelen Yar.11:1-9’da aktarılanlar kastediliyor.
10:26-29 Yoktan GüneyArabistan krallıklarının atası. Şeva’nın Yemen bölgesi civarına yerleşen halkın atası. İÖ 10. yüzyılda Şeva’dan bir kraliçe Kral Süleyman’ı ziyaret edecektir (krş. 1Kr.10:1-13). Ofir’in Afrika’da veya Güney Arabistan’da bir yerin adı olduğu tahmin edilir (ancak bkz. 1Kr.9:28’e ait not). Kral Süleyman’ın sahip olduğu altının çoğu burada çıkarılırdı (bkz. 1Kr.9:28; 1Kr.10:11).
11:1-9 Bu ayetler, 10. bölümde sıralanan kişilerin neden dünyanın dört bir yanına dağıtıldığını açıklar. Büyük tufan ve Babil Kulesi öyküleri, insanın günahlı eylemlerinin nasıl yaygınlaştığını ve Tanrı’nın bu eylemleri nasıl cezalandırdığını anlatır. İnsanlığın Tanrı’nın sadık temsilcileri olarak değil, asi evlatlar olarak yaratılışa hükmetme çabalarının Tanrı tarafından nasıl engellendiği vurgulanır ve ardından, insanlığın günahtan kurtarılışının ilk adımını oluşturan, Avram’a yapılan çağrıya geçiş yapılır.
11:3 taş yerine tuğla, harç yerine zift Arkeolojik bulgular, taşın Mezopotamya’da nadir bulunduğunu doğrular.
11:4 Aden bahçesinde işlenen günahın (Tanrı gibi olmak istemek, Tanrı’nın “çoğalın, dünyayı doldurun” buyruğunu reddetmek) boyutunun ne denli geniş alana yayıldığı görülmektedir. kule Mezopotamya’da görülen ve ziggurat adı verilen bu yapılar, tabandan başlayarak tepeye doğru kat kat yükselirken gittikçe küçülen teraslardan oluşuyordu. Yanlarda tepeye kadar merdivenler uzanır, zirvesinde bir tapınak bulunurdu. Tapınak, üzeri açık ve dört köşeliydi.
11:7 aşağı inip Bkz. Yar.18:21’e ait not. karıştıralım Bkz. Yar.1:1,Yar.1:26’ya ait notlar.
11:8 dağıtarak Gururları yüzünden (bkz. Yar.11:4; Yar.9:1,Yar.9:19).
11:9 Babil İbranicesi, ‘kargaşa’ anlamına gelen sözcüğü (balal) çağrıştırır (bkz. Yar.10:10). SözcükAkat kökenlidir ve ‘tanrıya giden kapı’ anlamına gelir.
11:10 öyküsü Bkz. Yar.2:4’e ait not.
11:12-13 Septuaginta’da bu ayetler şu şekilde geçer: “Arpakşat 35 yaşındayken oğlu Kenan doğdu. Kenan’ın doğumundan sonraArpakşat 430 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. Kenan 130 yaşındayken oğlu Şelah doğdu. Şelah’ın doğumundan sonra Kenan 330 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.” (bkz. Luk.3:35-36).
11:26 Terah’ınAvram, Nahor ve Haran adlı oğulları oldu Sam, Ham ve Yafet’te olduğu gibi, bu üç oğlun sıralaması da yaşa göre olmayabilir (bkz. Yar.9:24; ayrıca Yar.10:21 ; Yar.11:28).
11:27-25:11 Tanrı’nınAvram’ı çağırmasıyla, Tanrı ile insan arasındaki ilişkinin odağı belirli bir kişi ve halka yönelir ; böylelikle Tanrı’nın insanı günahtan kurtarma sürecinin ilk adımları atılır. Bu süreç, “İbrahim oğlu” (Luk.3:34; ayrıca bkz. Mat.1:1-17; Gal.3:16) İsa Mesih’le gerçekleşecektir. Tanrı günahı sadece (tufan gibi) cezalandırmakla veya (Babil’deki gibi) engellemekle kalmayacak, Mesih’in kefareti sayesinde Mesih’e iman edenlerin günahını bağış layacak ve günahın onların üzerindeki egemenliğini ortadan kaldıracaktır. Tanrı ile Avram arasındaki ilişki, Tanrı ile İsrail halkı arasındaki ilişkiyi yansıtır.
11:27 öyküsü Bkz. Yar.2:4’e ait not.
11:28 Kildaniler’in Bkz. Ezr.5:12; Eyü.1:17’ye ait notlar. Kildaniler’in Ur Kenti’nde Kent muhtemelen Kuzey Mezopotamya’da, Irak’ın güneyinde Fırat Irmağı civarındaydı. Bölgede yapılan arkeolojik bulgular, bölgeninAvram’dan önce bile yüksek düzeyde kültüre sahip bir medeniyetin izlerini taşıdığını gösterir.
11:30 Saray kısırdı Avram’ın eşinin kısır olması (bkz. Yar.15:2-3; Yar.17:17) Tanrı halkının doğaüstü yoldan oluşacağının göstergesidir. Tanrı yeni bir halk yaratmaktadır.
11:31 Harran’a gidip Harran İÖ 19. yüzyılda zengin bir kervan kentiydi. İÖ 18. yüzyılda Amorlular’ın yönetimi altındaydı (bkz. Yar.10:15-18’e ait not).

Videolar

Yaratılış Girişi

Yaratılış Kitabı bize evrenin ve insanın yaratılışını, günahın ve dünyada çekilen acıların başlangıcını, Tanrı'nın insanlığa yaklaşım biçimini anlatmaktadır. Yaratılış Kitabı'nı iki ana bölüme ayırabiliriz:

1. 1-11 bölümleri, dünyanın yaratılışı ve ilk insanların öyküsüdür. Adem'le Havva'nın, Kayin'le Habil'in, Nuh'un, Tufan'ın, Babil Kulesi'nin öyküsünü içerir.
2. 12-50 bölümleri, İsrailliler'in ilk atalarının öyküsüdür. Önce imanı ve Tanrı'ya itaatiyle bilinen İbrahim'den söz eder. Bunu İbrahim'in oğlu İshak'ın, torunu Yakup'un ve Yakup'un on iki oğlunun öyküsü izler. Bunlardan Yusuf'un öyküsüyle, Yakup ve oğullarını Mısır'da yaşamaya sürükleyen olayların öyküsü özel bir yer tutar.

Kitap insanın öyküsünü anlatmakla birlikte konunun odağında Tanrı vardır. Her şeyi yaratan, günahlıyı yargılayıp cezalandıran, halkına yardım ve öncülük eden hep O'dur. Kitap Tanrı'ya iman eden kişilerin öyküsünü kayda geçirmek ve sonraki kuşakların aynı imanı sürdürmelerini sağlamak için yazıldı.

Geleneksel kanıya göre Yaratılış, Mısır'dan Çıkış, Levililer, Çölde Sayım ve Yasanın Tekrarı kitaplarının yazarı Musa'dır. Bu beş kitap İbranice "Tora" diye bilinir. Türkçe Tevrat sözcüğü de Tora'dan geliyor.

Ana Hatlar:

1:1-2:25 Evrenin ve insanın yaratılışı
3:1-24 Günahın ve acı çekmenin başlangıcı
4:1-5:32 Adem'den Nuh'a
6:1-10:32 Nuh ve Tufan
11:1-9 Babil Kulesi
11:10-32 Sam'dan İbrahim'e
12:1-35:29 İlk atalar: İbrahim, İshak, Yakup
36:1-43 Esav'ın soyu
37:1-45:28 Yusuf'la kardeşleri
46:1-50:26 İsrailliler Mısır'da
  • Ayetler
  • Notlar
  • Video
  • Giriş