1 1-3Sayın Teofilos,
Birçok kişi aramızda olup bitenlerin tarihçesini yazmaya girişti. Nitekim başlangıçtan beri bu olayların görgü tanığı ve Tanrı sözünün hizmetkârı olanlar bunları bize ilettiler. Ben de bütün bu olayları ta başından özenle araştırmış biri olarak bunları sana sırasıyla yazmayı uygun gördüm. 4Öyle ki, sana verilen bilgilerin doğruluğunu bilesin.
Yahya'nın Doğumu Önceden Bildiriliyor
5 Yahudiye Kralı Hirodes zamanında, Aviya bölüğünden Zekeriya adında bir kâhin vardı. Harun soyundan gelen karısının adı ise Elizabet'ti.
6Her ikisi de Tanrı'nın gözünde doğru kişilerdi, Rab'bin bütün buyruk ve kurallarına eksiksizce uyarlardı.
7Elizabet kısır olduğu için çocukları olmuyordu. İkisinin de yaşı ilerlemişti.
8Zekeriya, hizmet sırasının kendi bölüğünde olduğu bir gün, Tanrı'nın önünde kâhinlik görevini yerine getiriyordu.
9Kâhinlik geleneği uyarınca Rab'bin Tapınağı'na girip buhur yakma görevi kurayla ona verilmişti.
10Buhur yakma saatinde bütün halk topluluğu dışarıda dua ediyordu.
11Bu sırada, Rab'bin bir meleği buhur sunağının sağında durup Zekeriya'ya göründü.
12Zekeriya onu görünce şaşırdı, korkuya kapıldı.
13Melek, “Korkma, Zekeriya” dedi, “Duan kabul edildi. Karın Elizabet sana bir oğul doğuracak, adını Yahya koyacaksın.
14Sevinip coşacaksın. Birçokları da onun doğumuna sevinecek.
15 O, Rab'bin gözünde büyük olacak. Hiç şarap ve içki içmeyecek; daha annesinin rahmindeyken Kutsal Ruh'la dolacak.
16İsrailoğulları'ndan birçoğunu, Tanrıları Rab'be döndürecek.
17 Babaların yüreklerini çocuklarına döndürmek, söz dinlemeyenleri doğru kişilerin anlayışına yöneltmek ve Rab için hazırlanmış bir halk yetiştirmek üzere, İlyas'ın ruhu ve gücüyle Rab'bin önünden gidecektir.”
18Zekeriya meleğe, “Bundan nasıl emin olabilirim?” dedi. “Çünkü ben yaşlandım, karımın da yaşı ilerledi.”
19 Melek ona şöyle karşılık verdi: “Ben Tanrı'nın huzurunda duran Cebrail'im. Seninle konuşmak ve bu müjdeyi sana bildirmek için gönderildim.
20İşte, belirlenen zamanda yerine gelecek olan sözlerime inanmadığın için dilin tutulacak, bunların gerçekleşeceği güne dek konuşamayacaksın.”
21Zekeriya'yı bekleyen halk, onun tapınakta bu kadar uzun süre kalmasına şaştı.
22Zekeriya ise dışarı çıktığında onlarla konuşamadı. O zaman tapınakta bir görüm gördüğünü anladılar. Kendisi onlara işaretler yapıyor, ama konuşamıyordu.
23Görev süresi bitince Zekeriya evine döndü.
24Bir süre sonra karısı Elizabet gebe kaldı ve beş ay evine kapandı.
25“Bunu benim için yapan Rab'dir” dedi. “Bu günlerde benimle ilgilenerek insanlar arasında utancımı giderdi.”
İsa'nın Doğumu Önceden Bildiriliyor
26-27 Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di.
28Onun yanına giren melek, “Selam, ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir” dedi.
29Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı.
30Ama melek ona, “Korkma Meryem” dedi, “Sen Tanrı'nın lütfuna eriştin.
31 Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın.
32 O büyük olacak, kendisine ‘Yüceler Yücesi'nin Oğlu’ denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek.
33O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.”
34Meryem meleğe, “Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki” dedi.
35Melek ona şöyle yanıt verdi: “Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek.
36Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır.
37 Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.”
38“Ben Rab'bin kuluyum” dedi Meryem, “Bana dediğin gibi olsun.” Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı.
Meryem, Elizabet'i Ziyaret Ediyor
39O günlerde Meryem kalkıp aceleyle Yahuda'nın dağlık bölgesindeki bir kente gitti.
40Zekeriya'nın evine girip Elizabet'i selamladı.
41-42Elizabet Meryem'in selamını duyunca rahmindeki çocuk hopladı. Kutsal Ruh'la dolan Elizabet yüksek sesle şöyle dedi: “Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun, rahminin ürünü de kutsanmıştır!
43Nasıl oldu da Rabbim'in annesi yanıma geldi?
44Bak, selamın kulaklarıma eriştiği an, çocuk rahmimde sevinçle hopladı.
45İman eden kadına ne mutlu! Çünkü Rab'bin ona söylediği sözler gerçekleşecektir.”
46-47 Meryem de şöyle dedi:
“Canım Rab'bi yüceltir;
Ruhum, Kurtarıcım Tanrı sayesinde sevinçle coşar.
48Çünkü O, sıradan biri olan kuluyla ilgilendi.
İşte, bundan böyle bütün kuşaklar beni mutlu sayacak.
49Çünkü Güçlü Olan, benim için büyük işler yaptı.
O'nun adı kutsaldır.
50Kuşaklar boyunca kendisinden korkanlara merhamet eder.
51Bileğiyle büyük işler yaptı;
Gururluları yüreklerindeki kuruntularla darmadağın etti.
52Hükümdarları tahtlarından indirdi,
Sıradan insanları yükseltti.
53Aç olanları iyiliklerle doyurdu,
Zenginleri ise elleri boş çevirdi.
54-55 Atalarımıza söz verdiği gibi,
İbrahim'e ve onun soyuna sonsuza dek
Merhamet etmeyi unutmayarak
Kulu İsrail'in yardımına yetişti.”
56Meryem, üç ay kadar Elizabet'in yanında kaldı, sonra kendi evine döndü.
Yahya'nın Doğumu
57Elizabet'in doğurma vakti geldi ve bir oğul doğurdu.
58Komşularıyla akrabaları, Rab'bin ona ne büyük merhamet gösterdiğini duyunca, onun sevincine katıldılar.
59 Sekizinci gün çocuğun sünnetine geldiler. Ona babası Zekeriya'nın adını vereceklerdi.
60Ama annesi, “Hayır, adı Yahya olacak” dedi.
61Ona, “Akrabaların arasında bu adı taşıyan kimse yok ki” dediler.
62Bunun üzerine babasına işaretle çocuğun adını ne koymak istediğini sordular.
63Zekeriya bir yazı levhası istedi ve, “Adı Yahya'dır” diye yazdı. Herkes şaşakaldı.
64O anda Zekeriya'nın ağzı açıldı, dili çözüldü. Tanrı'yı överek konuşmaya başladı.
65Çevrede oturanların hepsi korkuya kapıldı. Bütün bu olaylar, Yahudiye'nin dağlık bölgesinin her yanında konuşulur oldu.
66Duyan herkes derin derin düşünüyor, “Acaba bu çocuk ne olacak?” diyordu. Çünkü Rab[a] onunla birlikteydi.
Zekeriya'nın Şükran İlahisi
67Çocuğun babası Zekeriya, Kutsal Ruh'la dolarak şu peygamberlikte bulundu:
68“İsrail'in Tanrısı Rab'be övgüler olsun!
Çünkü halkının yardımına gelip onları fidyeyle kurtardı.
69-71Eski çağlardan beri
Kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi,
Kulu Davut'un soyundan
Bizim için güçlü bir kurtarıcı[b] çıkardı;
Düşmanlarımızdan,
Bizden nefret edenlerin hepsinin elinden
Kurtuluşumuzu sağladı.
72Böylece atalarımıza merhamet ederek
Kutsal antlaşmasını anmış oldu.
73-75Nitekim bizi düşmanlarımızın elinden kurtaracağına
Ve ömrümüz boyunca
Kendi önünde kutsallık ve doğruluk içinde,
Korkusuzca kendisine tapınmamızı sağlayacağına dair
Atamız İbrahim'e ant içerek söz vermişti.
76-77 Sen de, ey çocuk,
Yüceler Yücesi'nin peygamberi diye anılacaksın.
Rab'bin yollarını hazırlamak üzere önünden gidecek
Ve O'nun halkına,
Günahlarının bağışlanmasıyla kurtulacaklarını bildireceksin.
78-79 Çünkü Tanrımız'ın yüreği merhamet doludur.
O'nun merhameti sayesinde,
Yücelerden doğan Güneş[c],
Karanlıkta ve ölümün gölgesinde yaşayanlara ışık saçmak
Ve ayaklarımızı esenlik yoluna yöneltmek üzere
Yardımımıza gelecektir.”
80Çocuk büyüyor, ruhsal yönden güçleniyordu. İsrail halkına görüneceği güne dek ıssız yerlerde yaşadı.